19 ağustos 1821 yılında gerçekleşmiş katliamdır.türklere karşı yapılan katliamların en yürek burkanıdır. zira aldatarak yapılmıştır.yunanlılar 1820'de mora'da başlattıkları isyan sonrası osmanlıdan bağımsızlığını kazanmışlardır. bölgede yaşayan türk halkı ise derin bir endişe içindedir. zira yunanlılar zafer sorhoşluğu içinde türk köylerini basmakta ve görülmedik mezalimler yaşatmaktadırlar.bölgede en fazla türkün yaşadığı navarin ilinde derin bir sessizlik vardır.yunanlılar sonunda navarin kapılarına dayanmıştır. çıkın teslim olun diyorlardır. navarindeki türk halkı ise osmanlı donanmasının gelip kendilerini kurtaracağı umuduyla teslim olmayı reddetmektedirler. lakin deniz kıyısındaki bekleyiş artık umutsuzluğa yerini bırakmıştır. çünkü günlerdir beklemelerine rağmen hiç bir gemi gelmemiştir.bunun üzerine şehir kapısındaki yunanlılar, navarin türklerine bir teklifte bulunur. yunan der ki; ''bakın sizi incitmek istemiyoruz. olayları daha kötü bir hal aldırmayın. gelin teslim olun. sizi kendi gemilerimiz ile güvenli bir bölgeye bırakalım. istediğiniz yere bırakalım. siz de karşılık olarak değerli eşyalarınızı bize bırakın.'' umutları iyice bitmiş olan navarin'li türkler ise anlaşmayı kabul etmiştir. ellerindeki altınlar ve değerli eşyaları yunanlılara teslim edip, sıra halde limana doğru yürümüşlerdir. burdan gemiye binip gideceğini düşünmüşlerdir. lakin yunanlılar sözünde durmamıştır. gemiyle güvenli yere götürme vaadiyle teslim aldığı türkleri öldürmeye başlamışlardır. kadın, erkek, çocuk demeden türkleri kılıçtan geçirmektedirler. yunan grubun içinde bulunan rahip phrantzes, katliamı durdurmaya çalışmıştır ''durun yapmayın. bu yaptığınız büyük günah. onlara yalan söylediniz ve şimdi öldürüyorsunuz. şüphesiz siz isa'yı aldatan yahoda gibisiniz. hem paralarını, hem umutlarını hem de canlarını çalıyorsunuz. yapmayın'' demiştir. bunun üzerine gruptan bir yunan, rahibi itip ''ne saçmalıyorsun sen? düşmana verilen söz tutulmaz'' diyerek katliama devam etmiştir.ingiliz tarihçi george finlay'a göre orada 3000 türk öldürülmüştür. bir kısım ceset sahilde çürürken, bir kısım ceset ise denizin üzerinde sürüklenmeye bırakılmıştır.