bir kağıttan çok daha fazlası. mal, hizmet vb. takas etmek için kullanılan araç. detaya gerek yok, herkesin hayatında ay sonu hesaplamalarıyla ciddi yer tutan hede. bu başlıkta parmak basmak istediğim mevzu ise biraz daha farklı. bu meret alın teri ekseninde adil bir şekilde elde ediliyor mu? bence edilmiyor. sümeyye 40 bin küsür lira alıyorsa ayda, elbette edilmiyor. peki nasıl olacak bu işler? mesela orta halli bir adam aylık ortalama 1500 lira civarındaki geliriyle dedesinden miras kalmış olmaksızın ömrü hayatı boyunca kredi çekmeden nasıl ev sahibi olacak? ya da araba. kredi demek parayı yönetenlerin kardan kar etmesi demek. yani yine bir duvara karşı durumu var burada. ev bir lüks müdür?
içimdeki durdurulamaz anarşist yine höykürmekte. mesela sorum şu. bir adamın a bankasına 35.000 lira kredi borcu var. yani faiz, yani dinen yasak bir eylemin bileşeni olma durumu var ortada. bununla birlikte dindar borsacılar, borsada ben yatırımımı kazanacağına inandığım şirkete yapıyorum ve kazanıyorum, bu haklı kazançtır diyor. helal diyor yani, tamam mantık güzel. peki o bir adam, bu mevcut algı ekseninde, kredi borcunu, kazanacağına inandığı takıma yatırım yaparak iddia ile elde ettiği paradan ödese, nasıl olur? bence +1-1=0 adam fuck the system demiş olur, işin içinden çıkar. olmaz mı? ya da mevcut kanaat önderlerimiz, din büyüklerimiz katılım bankası sahtekarlığına fetva yetiştirmeye çalışarak açık zihinlere afyon damlatmaya devam etmek yerine gelir adaletsizliği, haksız kazanç, işçi-memur maaşları, taşeronlaştırma vs. para ve insan arasındaki ilişkiye yönelik konulara peygamberin ahlakıyla bezeli bir tutumda parmak bassalar daha doğru olmaz mı? semerkandcı nurettin yıldız'a göre mesela sahibi beş vakit namaz kılan bankalarla sahibi hiçbir zaman secde etmemiş bankaları eşit tutmak kesinlikle haksızlık olurmuş. çünkü sahibi namaz kılan bankalar her şeyden önce allah'tan korkuyu esas alan insanların işlettikleri kurumlarmış. youtube'da video mevcut buraya koyup güzel sözlüğümüzü kirletmek istemedim saçma izahatlarla. dağıttım kusura bakılmasın. para sahte bir şey. aldatıldığımız, borçlandırıldığımız, emeğimizden defalarca çalınarak bize sunulan bir şey. öyleyse?
http://tinyurl.com/pn93767 bu güzel bir çizgi film, gerçekten.
http://tinyurl.com/c6szp5v bu da keza öyle.
içimdeki durdurulamaz anarşist yine höykürmekte. mesela sorum şu. bir adamın a bankasına 35.000 lira kredi borcu var. yani faiz, yani dinen yasak bir eylemin bileşeni olma durumu var ortada. bununla birlikte dindar borsacılar, borsada ben yatırımımı kazanacağına inandığım şirkete yapıyorum ve kazanıyorum, bu haklı kazançtır diyor. helal diyor yani, tamam mantık güzel. peki o bir adam, bu mevcut algı ekseninde, kredi borcunu, kazanacağına inandığı takıma yatırım yaparak iddia ile elde ettiği paradan ödese, nasıl olur? bence +1-1=0 adam fuck the system demiş olur, işin içinden çıkar. olmaz mı? ya da mevcut kanaat önderlerimiz, din büyüklerimiz katılım bankası sahtekarlığına fetva yetiştirmeye çalışarak açık zihinlere afyon damlatmaya devam etmek yerine gelir adaletsizliği, haksız kazanç, işçi-memur maaşları, taşeronlaştırma vs. para ve insan arasındaki ilişkiye yönelik konulara peygamberin ahlakıyla bezeli bir tutumda parmak bassalar daha doğru olmaz mı? semerkandcı nurettin yıldız'a göre mesela sahibi beş vakit namaz kılan bankalarla sahibi hiçbir zaman secde etmemiş bankaları eşit tutmak kesinlikle haksızlık olurmuş. çünkü sahibi namaz kılan bankalar her şeyden önce allah'tan korkuyu esas alan insanların işlettikleri kurumlarmış. youtube'da video mevcut buraya koyup güzel sözlüğümüzü kirletmek istemedim saçma izahatlarla. dağıttım kusura bakılmasın. para sahte bir şey. aldatıldığımız, borçlandırıldığımız, emeğimizden defalarca çalınarak bize sunulan bir şey. öyleyse?
http://tinyurl.com/pn93767 bu güzel bir çizgi film, gerçekten.
http://tinyurl.com/c6szp5v bu da keza öyle.