topal asker – Muhalif Sözlük
hüseyin nihal atsız'ın güzide şiirlerinden biridir.--Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız! Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! Bacağımla alay etme pek topal diye. Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ? Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz, Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık; Siz salonda dans ederken bizler savaştık . Ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız, Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! Olan işler dimağını azıcık yorsun! Biliyorum elbisemle eğleniyorsun; Biliyorum baldırını o kadar nazla Örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden... Biliyorum: Çünkü bugün şu dünyada ben Neyim? Bir hiç... İşe güce yaramaz topal... Sen sağlamsın, senin hakkın, dünyadan zevk al: Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz! Ey gözünün rengi bana yabancı güzel, Her yolcunun uğradığı ey hancı güzel! Sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün Yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün. Sen o sıcak odalarda cilveli, mahmur Dolaşırken... Biz de tipi, fırtına, yağmur, Kar altında kanlar döktük, canlar yıprattık; Aç yaşadık, susuz kaldık, taşlarda yattık. Sen açılmış bir bahardın, biz kara kıştık; Bizden üstün ordularla böyle çarpıştık... Gülme öyle bana bakıp pek arsız arsız Sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız! Sana karşı haykıranı, mecbursun dinle; Bugün hesap göreceğiz artık seninle: Ben cephede geberirken, geride vatan Aşkı ile bin belalı işe can atan Anam, babam, karım, kızım, eziliyorken Dağlar kadar yük altında... gel, cevap ver, sen Bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız? Köpek gibi oynaştınız, fuhşa taptınız! Anavatan boğulurken kıpkızıl kanda Yalnız gönül verdiniz siz zevke, cazbanda... Ey nankör kız, ey fahişe unutma şunu: Sizin için harp ederken yedim kurşunu. Onun için topal kaldı böyle bacağım, Onun için tütmez oldu artık ocağım. Nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda Sallanarak ölü kaldık biz bataklarda. Kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız, Bu amansız boğuşmada öldü yarımız, Ya siz nasıl yaşadınız? Bizim kanımız Size şarap oldu sanki... Şehit canımız Güya sizin mezenizdi! Yiyip içtiniz; Zıpladınız, kudurdunuz arsız, edepsiz!.. Gerçi salonlarda senin “yıldız”dı adın, Hakikatte fahişesin ey alçak kadın! Ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu: Bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu. Omuzun da neden seni fuzuli çeksin? ......................................... Kinimizin şiddetiyle gebereceksin!.. --özellikle liselilerin ocaklarda reddedildikleri kızlara atfen dillendirdikleri besteleri mevcuttur.