milletin bana bizimle diyılsın dediği seçim olmuştur. giderek marjinalleşmek, bolca tarihi referansı da olan bir haklı jakobenizme sevk ediyor insanı. yine de seçimlere dair birkaç cümle kurmak lazım. toplumumuzun kadarı pragmatist yaklaşımlarla muhalefet partilerinin beceriksizliğini, bir araya gelemiyor oluşunu gördü ve beğense de beğenmese de tek başına iktidarı akp'ye geri verdi. bu rasyonel biçimde izahı mümkün olan bir tavır değil elbette. nitekim hiçbir akıl patlayan bombalardan, kısa sürede yüzlerce şehitten, terörden, çöken ekonomiden vs. başlıca sorumlu olan bir hükümeti/partiyi tekrar iş başına getirmeyi açıklayamaz. dolayısıyla ancak etik kaygılarla bir araya gelmiş çoğunluk her zaman haklı olabilir. millet bir tercih yaptı. uzun vadede neler getireceğini, geçmiş on yıllık süreçte ne yükler getirmiş olduğunu düşünmeden, çabuk sonuca gitme adına yapılmış bir tercih bu. inşallah ülkemiz için, insanlarımız için hayırlar getirir. şahsen -maalesef- beklentim böyle olmasa da, elbette ümidimiz bu yönde.milliyetçi hareket partisi çok açık ki seçimin en net mağlubu. 12 haziran 2011 seçimlerine nazaran 7 haziran seçimlerinde ek olarak aldığı yaklaşık %3.5 emanet oyu 1 kasım 2015 genel seçimlerinde muhafaza edemedi. 12-14 bandına hapsoluyor yıllardır. ve an itibariyle dört meclisli partinin, kürt milliyetçisi partinin de gerisinde dördüncü partisi olmuş durumda. devlet bahçeli'nin bir an önce o koltuktan indirilmesi gerekiyor. yahut, türk milliyetçiliğinin siyasi alanda önünü açacak genç, dinamik onlarca yetişmiş bahadır ellerini taşın altına koyup yeni bir enerjiyle yeni bir partinin öncüsü olmalılar.
günlerce kendimi 'e hazırlamıştım ama, düşük tutmuşum oranı. türkiye'nin milliyetçi bir partiye ihtiyacı olmadığını kanıtlamıştır bu seçimler. çözüm sürecini durdurup, pkk'ya ara ara bomba salladıkça 'den aşağı düşmez akp.
benim için milat olan seçimlerdir. "akp endikasına geçeni siksinler" gibi iddialı konuşmalardan sonra lafımı götüme götüme sokarak akp sendikasına geçmeme neden olan seçim.