bir ülküde yüceltilen, taraftarlarınca yüksekte tutulan..
biz ülkücüler ise harekette önemli hizmetler yapıp, yönetim veya fikir kadrosunda bulunmuş kişilere bu ithamla yaklaşıyoruz. ülkü devi belki 78 kuşağı için bir anlam ifade etmekteydi ama bu nesil ve bu devir için tamamen karşı olduğum bir tabir.
adnan islamoğulları ile yapılan mülakata yorum yaparak ben görüşümü açıklamıştım. o yorumu buraya aktarmak isterim:
---------------alıntı---------------
ülkü devi olmak, yusufiye denen mahpuslarda yatmak mıdır? Bilmem kaç kişi ile komunistleri pataklamak veya baskınla öldürmek midir? Fırtınalı yıllarda kurşun izi veya bıçak yarasına sahip olup onu ömür boyu gururla taşımak mıdır? ülkü devi, sürekli merhum türkeş ve muhsin başkan ile beraber anılarını anlatıp itibar kazanmayı başarmış kişiler midir? Ya da sürekli geçmişi övgüyle yad edip yeni nesle tu-kaka gözüyle bakıp beğenmemek ve değer vermemek midir?
ülkü devi'nin ne manaya geldiğini ben 13-14 yaşımdan beri yorumluyordum ama 2 yıldır da artık tam olarak biliyorum cevabını. ülkü devi olmak; ocaklı gençlere parti toplantılarında çay getirtmek, bayrak astırtmak, afiş veya broşür dağıtımında kullanmak ve bu zorlu işleri yapmak istemeyen yeni neslin azaldığını görünce onları beğenmemek ve sürekli eleştirmektir.
Q7'lere binmek, bilmem ne kadar para tutan yemekler tertipleyip basından ve diğer partililerden kişileri ağırlamak ama iş gençliğe gelince yüzünü ekşitip zahiri veya batini "siktir çekmek"tir, ülkü devi olmak.
Bütün bunların yanında ocaklı gençlere burs vermemek, okutmamak, yazar-kitap-edebiyat-fikir öğrensin diye uğraşmamak, eğitimine destek olmamak ve sürekli onları kullanmaya çalışmaktır.
Onlara söz hakkı vermemek, düşüncelerini sormamak, eğer ayrı bir görüşü olursa itibar etmemek hatta yalancı-ergenekoncu-darbeci göstermek, gerekirse dövmek-dövdürmek, vefa'nın yalnızca istanbul'da bir semt değil aynı zamanda bir "boza" markası olduğunu öğretmektir; ülkü devi olmak.
Büyüklerimize selenmek istiyorum:
Başkanlar, abiler, amcalar..Sizler yanlışlardasınız.. Geçiniz efendim.. "ülkü Devi" diye anılan o birkaç samimi isim dev falan değildi. Onları dev yapıp bizden uzaklaştırdıdınız. Onlar etten kemikten benim gibi insandılar halbuki. Onların da iki gözü,iki eli, iki ayağı ve tek alnı vardı. bizim de var.. Onları devleştirip küçük gözlerimizden ırağa atmak sizin boynunuza vebaldir. Onların ismine sadece ^basit ama ağır bir derinliğe sahip ifade^ ile "ADANMış" koyamadınız.Tek başına bu niteleme yetmez diye korktunuz.
Artık o gençlik sayenizde yetim kaldı...bıyığı yeni terleyen veya ilginç uğraşları olan yeni yetme cüceler o devlere nasıl yetişebilir ki? Bu yazı kime ulaşabilecek ki artık herkes adet olmuş bu yanlışını bıraksın ve bırakmayı tavsiye etsin? Dediğim gibi vebal sizin, ben de devam ettirmiştim bugüne kadar o yanlışı, evet vebal bizim!
Bir toplumda bir kavram o toplum için ne manaya geliyorsa, anlamı odur kavramın. Türk toplumundaki "evlad" ile müslüman dahi olsa yabancı toplumdaki "evlad" veya avrupa'nın "ahlak"ı ile bizim "ahlak"ımız lugatte muhteviyatı aynı şeyler olsa da farklıdır özde-özelde.
ülkü devlerinin artık lugattaki anlamı gerçeği yansıtmıyor.. "(i: gençler için bu ülkü ölmesin, bu dava az da olsa yaşasın tereddütü ve ihlaslı korku)"yla üzerine basılacak iz bırakma hassasiyetine sahip olanlara sadece "adanmış" desek yetermiş.
---------------alıntı---------------
biz ülkücüler ise harekette önemli hizmetler yapıp, yönetim veya fikir kadrosunda bulunmuş kişilere bu ithamla yaklaşıyoruz. ülkü devi belki 78 kuşağı için bir anlam ifade etmekteydi ama bu nesil ve bu devir için tamamen karşı olduğum bir tabir.
adnan islamoğulları ile yapılan mülakata yorum yaparak ben görüşümü açıklamıştım. o yorumu buraya aktarmak isterim:
---------------alıntı---------------
ülkü devi olmak, yusufiye denen mahpuslarda yatmak mıdır? Bilmem kaç kişi ile komunistleri pataklamak veya baskınla öldürmek midir? Fırtınalı yıllarda kurşun izi veya bıçak yarasına sahip olup onu ömür boyu gururla taşımak mıdır? ülkü devi, sürekli merhum türkeş ve muhsin başkan ile beraber anılarını anlatıp itibar kazanmayı başarmış kişiler midir? Ya da sürekli geçmişi övgüyle yad edip yeni nesle tu-kaka gözüyle bakıp beğenmemek ve değer vermemek midir?
ülkü devi'nin ne manaya geldiğini ben 13-14 yaşımdan beri yorumluyordum ama 2 yıldır da artık tam olarak biliyorum cevabını. ülkü devi olmak; ocaklı gençlere parti toplantılarında çay getirtmek, bayrak astırtmak, afiş veya broşür dağıtımında kullanmak ve bu zorlu işleri yapmak istemeyen yeni neslin azaldığını görünce onları beğenmemek ve sürekli eleştirmektir.
Q7'lere binmek, bilmem ne kadar para tutan yemekler tertipleyip basından ve diğer partililerden kişileri ağırlamak ama iş gençliğe gelince yüzünü ekşitip zahiri veya batini "siktir çekmek"tir, ülkü devi olmak.
Bütün bunların yanında ocaklı gençlere burs vermemek, okutmamak, yazar-kitap-edebiyat-fikir öğrensin diye uğraşmamak, eğitimine destek olmamak ve sürekli onları kullanmaya çalışmaktır.
Onlara söz hakkı vermemek, düşüncelerini sormamak, eğer ayrı bir görüşü olursa itibar etmemek hatta yalancı-ergenekoncu-darbeci göstermek, gerekirse dövmek-dövdürmek, vefa'nın yalnızca istanbul'da bir semt değil aynı zamanda bir "boza" markası olduğunu öğretmektir; ülkü devi olmak.
Büyüklerimize selenmek istiyorum:
Başkanlar, abiler, amcalar..Sizler yanlışlardasınız.. Geçiniz efendim.. "ülkü Devi" diye anılan o birkaç samimi isim dev falan değildi. Onları dev yapıp bizden uzaklaştırdıdınız. Onlar etten kemikten benim gibi insandılar halbuki. Onların da iki gözü,iki eli, iki ayağı ve tek alnı vardı. bizim de var.. Onları devleştirip küçük gözlerimizden ırağa atmak sizin boynunuza vebaldir. Onların ismine sadece ^basit ama ağır bir derinliğe sahip ifade^ ile "ADANMış" koyamadınız.Tek başına bu niteleme yetmez diye korktunuz.
Artık o gençlik sayenizde yetim kaldı...bıyığı yeni terleyen veya ilginç uğraşları olan yeni yetme cüceler o devlere nasıl yetişebilir ki? Bu yazı kime ulaşabilecek ki artık herkes adet olmuş bu yanlışını bıraksın ve bırakmayı tavsiye etsin? Dediğim gibi vebal sizin, ben de devam ettirmiştim bugüne kadar o yanlışı, evet vebal bizim!
Bir toplumda bir kavram o toplum için ne manaya geliyorsa, anlamı odur kavramın. Türk toplumundaki "evlad" ile müslüman dahi olsa yabancı toplumdaki "evlad" veya avrupa'nın "ahlak"ı ile bizim "ahlak"ımız lugatte muhteviyatı aynı şeyler olsa da farklıdır özde-özelde.
ülkü devlerinin artık lugattaki anlamı gerçeği yansıtmıyor.. "(i: gençler için bu ülkü ölmesin, bu dava az da olsa yaşasın tereddütü ve ihlaslı korku)"yla üzerine basılacak iz bırakma hassasiyetine sahip olanlara sadece "adanmış" desek yetermiş.
---------------alıntı---------------