ideolocya örgüsü – Muhalif Sözlük
üstad Necip Fazıl'ın baş eseridir; hayalini kurmanın bile kendisi için ne büyük bir işkenceye dönüştüğü bir siyasi buhran içerisinde, Baş Yücelik Devleti'nin anayasasıdır da diyebiliriz, özetle.

Kitapyurdu.com'dan 20 TL'ye temin edebileceğiz eserdir. üstad'ın bütün kitapları, makaleleri ve aksiyonu bu kitap çevresinde eyleme geçer. şunu da söylüyeyim, üstad'ın konferanslarını okumadan, bu kitaba el uzatmayın. Maz'Allah, düşünmek istemediğim ruhsal sorunlarla karşılaşabilirsiniz, dili ağırdır hem.
elimde dördüncü baskısının bulunduğu necip fazıl'ın fikir dünyasını özetleyen kitap. üniversiteye başladığım ilk sene okumuştum rapor serileriyle birlikte, güzel bir tadı vardı o zamanların. baş yücelik devleti fikri ve ütopik bir devlet ekseninde bir nizam belirlenmesi, çerçevenin buna göre kurulması kitabı farklı yapıyor. bu yönüyle idealist bir kitap belki. ama bugün bu fikre hiç değilse aksiyon planında tek sahip çıkan, ya da tavırlarının alt yapısını bu fikriyata dayandıran tek grup kim? ibda-c. salih mirzabeyoğlu da en son bildiğim kadarıyla mehdiliğini ilan etmişti. dolayısıyla türk-islam ülküsü serileri neye tekabül ediyorsa reel politik hayatta, ideolocya örgüsü de ona tekabül ediyor. çünkü bu kitaplarla beslendiğini iddia eden gruplar, cemiyetler, partiler, hareketler hatta hükümetler, olmadığını, olmayacağını, boş yere hayaller kurmanın komik olduğunu kanırta kanırta gösterdi bize. liyakatsiz insanlar baş oldu, necip fazıl sadece bir şairdir artık. ya da biz bu nevi kitapları hmm bak adam böyle böyle bir şeyler demiş vay anasını ne ilginç lan diye yorumlayıp geçeceğiz. ama bunun için yazıldıklarını sanmıyorum. bir yansıması olsun, hayata geçsin, uygulansın falan deyu salık verilmiş vasiyettir bunlar. bu ve benzeri vasiyetlerin varisi olabileceğine inandığımız bir er vardı o da rabbine kavuştu, bu hikaye de burada bitti.

kitaba dönecek olursak, evet kendi içinde idealist bir kitaptır. ama nihayetinde dar bir açıdan bakmaktadır. çünkü necip fazıl üstad'ın ehl-i sünnet müdafacılığı, ona dışarda kalan müslümanlara kulaklarını tıkamasını, onları görmezden gelmesini, yok saymasını hatta hakir görmesini salık vermiştir. dolayısıyla yeniden bir islam medeniyetinin inkişaf etmesine yol göstermek adına bu eser çok daha yerel kalmakta. sırf şii diye onlarca büyük münevveri yok saymak, olacak iş değil. necip fazıl üstad, kesinlikle mükemmel bir şair ve çok keskin bir zeka, ufku net görebilen, harika tahliller yapan büyük bir münevverdir. ama bir din alimi değildir, olmamalıdır. dolayısıyla düşünürken, üretirken, bu hisler onu sınırlandırmıştır, ister istemez.

ayrıca, necip fazıl okumaya başlayarak kendini muhafazakar milliyetçi, hatta ehl-i sünnet müdafacısı(u: ?) pozisyonlarında konumlandıranlar adına (i: entelektüel birikimleri) için vazgeçilemez bir eserdir.