ismet özel

kitaplarını okuduğumdan beri üzerimde en etkili olan, türklük tanımı bize en çok uyan, anti-emperyalist ve anti-amerikancı oluşundan dolayı mevcut hükümetlere karşı bir türk-islam münevveri olarak cephe alışı bende hayranlık uyandırmış, eski komunist çizgisinden usul ve öfke olarak izler barındıran, şair ve yazar.

kavramları mevcut literatür dışında kendine has üslubu ve yorumları ile tanımlar.şu an istiklal marşı (b: derneği) genel başkanıdır.

(b: mataramda tuzlu su) ile amentü şiirleri, kalın türk kitabı favorilerimdir.

Bir şiirinde ''insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse,diğerine sağır'' diyerek beni uzun süre düşüncelere gark eden şair,yazar...gazete yazılarından derlediği cuma mektupları serisi vardır ki,beyni yorar,allak bullak eder,derin çözümlemeler,analizlerle ufuk açar...

"tahrir vazifeleri"nin son yazısı olan ve niçin dünyada yazmaya sürgün olduğunu sorguladığı, izaha kalktığı "sabah öğren akşam öl, gün boyu ömür yeter" adlı kapanış yazısından sonra çok fazla bir şey ortaya koymasını beklemediğim, kaldı ki ortaya koydukları için de, daha çok bir "iç serüven" (bkz:bir yusuf masalı) tanımlamasını yapabileceğim yaşayan en büyük türk şair ve düşünürü...

bir yerlerden duymuşluğum ile söylersem, "şiirde varılacak son nokta.
ve acizane okur-yazarlığımı "bitiren!" adam. zira şiir diyebileceğim son şiirimi 10 yıl önce yazmıştım, tahrir vazifeleri ve erbain'den önce...

'bilmediğimiz bu isim, hesaptaki bu açık
belki dilimi çözer, aşkımı başlatırım'
Sebeb-i Telif şiirinde ki bu dizelerle beni derin düşüncelere sevkeden şair....

(b: kürtleri türkleştirmeden, alevileri sunnileştirmeden bu sorunlar bitmez) diyerek açılımları sert ve çok eleştirilen ithamlarla anmış, referandumda (b: amerikancı küresel parti) dediği akp anayasasının türklüğün bitmesi için oylandığını savunarak hayır oyu kullanmaya çağırmış, islamcıların liboş,kapitalist ve neo-mandacı olduklarını gördüğünden islamcılıktan istifa edip yalnıza türkçü olduğunu deklare etmiştir.

hepimiz aynı kilimin desenleriyiz sloganımıza katılmayarak hayır, biz hepimiz aynı kilimin desinatörleriyiz demek gibi bir yaklaşıma sahiptir.

istiklal marşı derneklerini her geçen süre başka şehirlerde açarak teşkilatlanmasına hız vermiştir. bizimle görüşleri çok yakın olmasına karşın geçmişten gelen bir beğenmemezlik söz konusudur.

moda'daki ayak üstü sohbetimde görüşlerine hak versem de bizim hakkımızdaki yorumu beni çok üzmüştür.

bir arkadaşın bana en çok kızdığı konudur. (u: smayli) sıkı bir şairdir. sanırım kendi türklük tanımının özeti diyebileceğimiz "türk müslümansa türktür" retoriği esasında necip fazıl'a aittir. sadece geçtiğimiz senelerde katıldığı tv programlarında bana kalırsa kantarın topuzunu biraz kaçırmıştır. güzel bir düşünce dünyasına sahip olsa da bu üslubu nedeniyle onu aktaramamıştır, eleştirinin çıkış noktası da burasıdır, keşke hep şair kalsaydı denirken.

güzel insandır. severiz. şiirleri harikadır.

bizim mişarü-i leyh hakkındaki yorumlarımız, onun bizim hakkımızdaki yorumlarımızı döver.

iptidâî bir ademoğludur... psikolojik problemleri entelektüel problemleri kadar vahimdir, Allah asâbî ve fikrî(son dönem) şifâ versindir...

"toparlanın gitmiyoruz" sözünü kıskanmışımdır, keşke ben yazsaydımdır neviinden bir okkalı sözdür.

katıldığım bi konferansında giden gençleri görünce "bu ülkeden hiç umudum yok" diyen kişidir.

ilk kez bir televizyon programında müslüman olmayanın Türk olamayacağını Gökoğuzlar'ın da bu yüzden Türk olmadıklarını hatta şii olduklarından Azerbaycanlıların bile Türk olmadıklarını iddia ederek uluğ bilge Halaçoğlu Yusuf'u çileden çıkarırken gördüğüm şahıs.