sezai karakoç – Muhalif Sözlük
diyarbakır ergani doğumlu, ankara siyasal mezunu mülkiyeli, ikinci yenici şair ve islamcı yazar. şu an sırf akp taraftarı sanmasınlar diye kendi partisi yüce diriliş partisini kurmuş kişi. zaten parti gibi değil dernek gibi çalışıyorlar.

islami hareketin 70-80li yıllarda başı çeken sessiz sedasız ve pasif diriliş grubunun lideri ve üstadıdır. yalnız daha çok edebi yönüyle bilinir ve monna rosa şiiriyle ünlüdür. üstad çok sessizdir, kendizine muazzez'i sorulursa cevap vermez ve bu sorudan da pek hoşlanmaz. o yüzden bu konuyu hiç anlatmazmış yani yalan veya gerçek diye birşeyi kendisi söylememiş. şiir ve kahramanı hakkında şehir efsaneleri üretilmişse de ahmet hakan'ın delilleriyle sunduğu 2-3 yıl öncesi bir yazısında gerçek dile getirilmiştir.

o yüzden bazen gerçeği bilmek ve araştırmak işime gelmiyor efendim romantizmde... bırakın yalnız bu bari ebediyete kadar yanlış bilinsin ama yaşasın..
---------------alıntı---------------
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak..
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki, bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar, vicdan azabından kurtulsalar,
tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar,
Tanrı'nın gazabından kurtulamayacaklar.
---------------alıntı---------------

demiş dirilişin şairi üstad...
diriliş gençliğini çok güzel anlatmış,ankara siyasal bilimler mezunu (u: hava :] ) romantik şair...
bugün değeri bilinmeyen fakat Allah gecinden versin vefatı duyulunca herkesin "büyük adamdı" felan filan sözlerini edeceği büyük şair, düşünce, iman, aksiyon adamı...Elini öpmek nasip our inşallah.
cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat büyük ödülünü alan fakat ödülü almaya gitmeyen şairimiz, dava adamımız.üstad'ı bilenler onun herhangi bir ödül törenine gitmediğini de bilirler.

cumhurbaşkanı, onun öğrencisi olmakla gurur duyduğu söylemekle beraber hocasını kendi ayağına bekliyor!! sonra adama demezler mi; "cumhurbaşkanı olmuşsun ama adam olamamışsın!"
---------------alıntı---------------
"bugün türkiye çok büyük bir tehdit ile karşı karşıyadır. şimdiye kadar müslümanların başına gelen zulümlerde hiçbir zaman batı türkiye'ye 'gel sen buna karış' dememişti. tam tersine kendisi işgal ettikten sonra, 'gel bize destek gücü ver' demişti. afganistan'da bosna'da böyle oldu. katliamlar olurken bizi sokmadılar, katliamlar oldu, bitti kendileri girdiler ve destek için çağırdılar.

bugün bilhassa türkiye ile i̇ran'ı çarpıştırmak istiyorlar ve ben bakıyorum ki, bunu önlemesi gereken kalemler tam tersine, en basit bir bahanelerle tahrikçi bir şekilde ortaya atılıyorlar. tabii bu tek taraflı değil. i̇ran'da da mutlaka böyle oluyor. suriye'de de öyle oluyor. türkiye'de de. şunu bilelim ki bu ülkelerin arasındaki meseleleri çözemeyecek tek şey var ise o da silahtır. bir tek kurşunun bile atılmaması gerekiyor. eğer bu atılırsa arkası gelir ve bu ülkeler göz göre göre mahvolur gider. arkası da batı'nın korkunç istilasıdır. o zaman ne ezan ne kitap kalır. bu yüzden uyarıyorum tüm anadolu'yu, çilekeş anadolu'yu.

(…) hakk'ın ve doğrunun emrinde olması gereken kalemler maalesef hükümetin emrindedir. hakk'ın, doğrunun emrinde olan, bağımsız olarak i̇slam ülkelerinin tümünün menfaatinin, tümünün çıkarının ve geleceğinin emrinde olan kalem istiyorum ben!"
---------------alıntı---------------
Suriye'deki ic savas ve mudahale konusunda islamci-muhafazakarlarin aksi yonunde yorum bildiren yurek sahibi. Ayni sekilde imrali sureci'ne de karsi. Bu insanlardan cok az kaldi. Mumla araniyorlar!

---------------alıntı---------------
(i: Eğer devlet ile PKK anlaşması ile çözülüyorduysa 10 yıldır hükümet neden çözmedi. Bu kadar ölümden yıkımdan kim sorumludur diye sorulur! çözüm bu ikisinin elinde değil. Tahrik eden dışarısıdır. Maksat Türkiye’nin parçalanmasıdır. Dış güçler işin içindedir. Meseleye yeni bir boyut getiriliyor. Sonuç hedef Türkiye’nin parçalanmasıdır.)
---------------alıntı---------------
o dönemden ziyade hala daha şairdir.neyse efendim geçelim; şiirlerini tekrar okumaya başladığım şairdir.ilk okuduğumda altını çizdiğim yerlere bakıyorum, ikinci okuyuşumda çizdiğim yerlere bakıyorum bir de şimdi çizdiğim yerlere bakıyorum.bakıyorum da üzülüyorum biraz.değişimin tek değişmez olduğunu anlamama yardım ediyor.

şiirlerinin altındaki derin bilgileri anlayamadığımdan, fazla yazamayacağım, fazla konuşamayacağım.ama ne olur günlük, aylık, yazlık veya kısa süreli sevgililerinize üstad'ın şiirlerini okumayın.etrafınızda okumaya çalışan varsa uyarın, "ne yapıyorsun sen birader?" deyiniz.

diriliş muştusunu hissetmeye çalışın, ona özenip şiir yazanları da anlamaya çalışın.hoş, şimdi çoğu atpazarı enteli olsa da, cumartesi akşamı yüce diriliş partisine gidiniz.istanbul'da yaşıyorsanız gidin.daha nasip olmadı bana ama istanbul'a ilk gidişimde soluğu yanında almayı düşünüyorum.

sakın; şair siyasetten ne anlar, demeyiniz.fuzuli'yi kaynak gösterip "inanma şair sözü yalandır" demeyiniz.partisi seçime girse gözümü kırpmam oyumu veririm.ama kendisine "üstad" diyen zerzevat ehli kendisine "yüksek yüksek ödüller" vermeye çalışmışsa da kendisi gidip almamıştır.cumhurbaşkanı olmuş bir adam bir üstad'ı nasıl ayağını çağırır anlamam.hoş eskiden başbakanı başkalarının dizlerinin dibine çökmüşse de üstad'ı sadece şair sanmışlardır herhalde.

başka şairlerle karşılaştırılmaması gerekir, hele ikinci yeni deyip işin içinden çıkmaya çalışmayın.ismet özel ile de karşılaştırmayın.teki şiir ve siyasette ayrı bir burçtur diğeri ayrı bir burçtur.ikisinin görüşleri farklı olsa da üstadlarımızdır ikisi de.

ama kendisini -mona roza şiirini yazdığı- muazzez akkaya'nın bir banka reklam filminde rol alması üzmüştür, kanımca.muazzez akkaya'nın cismani varlığı bir anlam etmese de, bir değeri vardır elbet.Ki üstad diriliş dergisinde "banka ve içki reklamları alınmaz" derdi.muazzez akkaya da gitti onca sene sonra bir banka reklamında karşımıza çıktı.mona roza şiirinin ve üstadın hatırı olmasa çok pis söverdim ama bunda da bir hayır vardır.elbette üstadım, kaderin üstünde bir kader vardır.

neyse, fazla uzatmaya lüzum yok.aslında var ama yok.iyice azadiya welat gibi yazmaya başladım.

atpazarı entellerini okumak istiyorsanız, sezai karakoç'u okumadan girişmeyiniz.