Geçenlerde bir dergide aşk ile ilgili okuduğum yazıda, aşk için 'Phenyiethlamin adı verilen hormon sayesinde aşık olduğumuzu sanıyoruz. Aşık olunan süreçte bu hormon salgılanıyor. Tutku arttıkça beyinde heyecan ve keyif yaratan bu hormon aktifleşiyor. Bu hormon nedeniyle yemeden içmeden kesiliyor, uykusuzluk çekiyoruz. Hormon aktifleştikçe biz de aktifleşiyoruz ve düzenimiz bozuluyor. Bozulan düzen kişiyi ilişkiye daha bağımlı hale getiriyor. Aynı zamanda 'phenyiethlamin' sanrılara neden olan ilaçlarda da bulunuyor. Vücudun dışarıdan destek almadan kendiliğinden yarattığı bir sanrı denebilir aşk için.'yazıyordu.. Tartışmaya açık bir konu lâkin bilimsel açıdan doğru bir tespit.
Atsız'ın sadece tarihçiliği, edebî şahsiyeti ve davada sebat açısından emsal teşkil ettiğini, düşüncelerinin siyasete bulaşmaması temennilerimi belirttikten sonra Atsız'ın roman kahramanlarından birine karşı beslediğim his.
Olanlardan sonra "Ben Deli Kurt muyum?Bu kız da tabiat üstü kuvvetleri olan Gökçen Kız mı ?" demekten kendimi alamadım.çok sevmiştim ağabey...