ittihat ve terakki cemiyeti – Muhalif Sözlük
Osmanlı'nın son dönemine damgasını vurmuş, yönetimi ele geçirmiş ve köklü değişiklikler yapmış, kaderini tayin etmese de yön vermiş cemiyet,fırka,parti.

islamcı (literatürdeki) tayfa kendi aralarında ne kadar farklı düşünce,yöntem ve kimliklere sahipse ittihad-terakki de öyleydi.amaç zaten batmakta olan ülkeyi-memleketi kurtarmaktı.o yüzden masonlardan,kürtlerden,araplardan,dergahlardan tutun da yabancı istihbarat elemanlarını,elçileri,ermenileri dahil hepsinin kullamışlardır komitacılıklarıyla.cennetmekan halife aziz sultan ikinci abdulhamid han'ın yanlış politika izlediğini düşünüyorlardı.tarih onların ekseriyette haksız olduğunu göstermiş olabilir.ama bu insanlar gaybı bilemezdi ,kendi koşulları ve zamanına göre düşünüp hareket ettiler, istibdatta da başka birşey beklenemez.olaylara böyle bakmak lazım, yoksa gök sultan'ın arnavutluk'u bırakması, girit ve makedonya'ya açılımlar vermesi başka şekilde açıklanamaz.

osmanlıcılık edebiyatını ülke dağılmasın diye kullandılar ve hatta taşnaklarla bile girişimleri oldu ama iktidara gelince en başta imro ve taşnakları temizlediler, uzaklaştırdılar.çünkü adamlar günümüz tabiriyle derin devletçiliği uygulamaya koydular.

o zamanda bilirsiniz, dağılmanın getirdiği fevrilik ve denge siyaseti hep memleketi kurtarma düşüncesi içindi. ittihatçı alimler de var.enver paşa gibi sabah namazını bir kez bile kazaya bırakmadığı söylenen, sarıkamış harekatında ittihad-ı islam ve ümmet için şehadet olmayı arzulayarak dua eden kişiler de mevcuttu..

ittihad-terakki'nin bizim türk-islam ülküsüne birebir uymamasını söylemek, eşit kavramlar ve dalları için söylenebilecek bir mevzu değil. netekim; türk siyasi tarihinde türkçülük bir çatı ve gövde kabul edilip türk islam ülküsü de onun ekolü kabul edilmiş.

o zamanlar belli ve temeli sağlam atılmış ideolojiden yoksun ittihad-terakki müslimlerini-paşalarını çok da suçlamamak gerek. onlar en zor şartlarda , yedi düvelin tam da örümcek ağı gibi ülkeyi ajan ve propagandalarıyla sardığı bir vaziyette ortaya çıkmış ve tek fikirleri vatanı kurtarmak ve fikirleri vatanperverlik olmuştur.zamanla türkçülük'e doğru ekseriyetle oturan ideolojileri bizim günümüz şartları ve zaman için göreceli kavramlar ile açıklanamayacak kadar uzun ve karışık bir konudur.bu ayrı bir tartışma mevzusu.

ekolleri oluşmayan, şahsi bazda birbirinden farklı inanç-fikir anlayışına sahip ittihatçıların tek ortak noktası; memleketi kurtarmak ve osmanlı'yı çağa uydurup yıkılmasını-dağılmasını önlemekti.ama gerçekçi olalım zaten çığın önüne durmak gibi birşeydi onların iktidarı ele geçirip hasbi niyetlerini uygulamaya çalışmak.ve sonuçta istedikleri gibi olmadı.

şunu da belirtmek isterim, gönüldaşım. zor şartlarda büyük işlere kalkışanlar ya başarılı olurlar kahraman olur , ya da zafer nasib olmaz hain olur.

çerkez ethem, topal osman, vahdeddin, enver paşa öyle olmamış mıdır?

bırakalım tarihi ve kahramanlarını tarihçiler-tarih alimleri yorumlasın-anlatsın.yoksa araştırmacılıkla en fazla mustafa aramağan gibi edebiyattan öteye gidilemez!

ben yukarda ittihad-terakki'yi anlattım çünkü o ruh ancak bu milleti selamete çıkarır kanaatindeyim.dilaver cebeci ve mustafa çalık gibi camizamızın büyükleri de elbet o ruhu ve enver paşa sevgisini savunmakta birşeyler düşünüyor ve biliyordur.

ve şunu unutmayın. onlar ülkücülüğün ilk denemesini yapıyorlardı. ilk ülkücülerdi. (u: saptama) (u: adnan islamoğulları)