inandığını yapar, Yaptığına inanmaz! Dik durur taviz vermez. inanmadığı hiçbir şeyi yapmaz yani yanlışlarını dahi inanarak yapmıştır! küresel güçlere kendini satmaz. siyasette fırıldak olmaz, bugün başka yarın başka söylemez. devlet bahçeli gibi kendisine alenen "şerefsiz" diyenlerin yanlarında el etek, dil pençe olup oturmaz! pkklılara asla güven oyu vermez. işte öyle bir adamdır ve koyunların oy vermemesi, hayalperestlerin eleştirmesi onu vasat bir siyasetçi yapmaz.
siyasi hayatının büyük bir bölümünü ülkücü hareketin destansı mücadelesinde oynadığı başarılı role yaslanarak, diğer kısmını da ideolojik yalpalamaların savurduğu cemaat dağları eteklerinde varolma mücadelesi vererek geçiren ülkü ocakları eski genel başkanı.
hakkında çok şey deriz anlatırız. oportünistliğe olan başkaldırısının ilerleyen yıllarda kendi adına daha büyük bir oportünistliğe imza atmasıyla ne denli acemice ve samimiyetsiz olduğunu, tek adamlığa itiraz ederken kendi popülasyonu içinde nasıl bir tirana dönüştüğünü görürüz ama anlatmayız. özellikle son yıllarda kendi milliyetçilerini yaratmaya çalışan erdoğanistler tarafından nasıl -belki farkında olmadan ama fikirsel altyapı buna müsaittir- kulanıldığını görmek dahi istemeyiz.
ayrıca kişilerin büyüklüğü kendilerinden sonraki zaman dilimine bıraktığı izler ile doğru orantılıdır. bu bağlamda muhsin başkanın inşa ettiği camianın şu anki vaziyeti kendisinin büyüklüğünün resmidir. (u: alayı koray aydın genel başkan olsa da mhp'ye kapak atsak telaşındaydı).
neyse, öyle veya böyle genel başkanlığımızı yaptı, direndi, savaştı, işkence gördü.. kendisine kırgınlığımız belki parti taassupluğundandır ama kırgınız; çünkü kırdı bizi.