öğrenci evi – Muhalif Sözlük
genelde bodrum katı, yani kör karanlık olan ve yazın klimaya gerek olmayan serin, kışın kombi faturalarının uçuk geldiği buz gibi ve pencere açılmadığı için duman dumana veren mekan...
eve girerken kesif bir koku karşılar sizi. ayakkabılar antrenin ortasına kadar yayılmıştır. içeriye girdikten sonra o koku kaybolur ya da alışılır ona. mutfak tezgahının üstü bulaşık tabakları ve küflenmiş makarna. yerlerde dışarı çıkartılacakları günü bekleyen tombul efes şişeleri ve akmış çöpler. ayağınızı bastığınız yerlerden kaçışan hamamböcekleri. salonda eski, bayağı eski üçlü yeşil kanape ve takımın diğer parçası iki tekli koltuk - ahşap oymalarının cilası atmış - . çok sevişmeler, dövüşmeler, belki de ölümler görmüş o koltuklar, yüzlerini bu uğurda eskitmişler.

ayrıca geçen bi arkadaşın evine gittim. o kadar öğrenci evi gördüm böylesine rast gelmedim. ev bildiğin efes pilsen deposu olmuş. yüzlerce hatta binde olabilir boş şişe. lan oğlum bunları atmıyomusunuz dedim. adamın verdiği cevap , '' kanka onları biriktiyoruz okul bitince evden çıkıcaz sene sonu komple atıcaz'' rengim attı o sırada rengim ...
öğrenci evi

gelmesin sabah, açmasın gül.
ötmesin horoz, ötmesin bülbül.
bulaşık sırası bana gelince
derim; budur bana verilen ödül.

okey, pişti, batak,
yanında bir kola dört bardak,
bu eli kazanan olur elbet,
gel sen onların keyfine bak.

öğrenci evidir burası.
dökülmüştür duvarların boyası.
ödenmez hiç zamanında,
elektrik, gaz ve su faturası.
(u: saygılarımla)(u: ...)(u: gb)