yaptığının bir müzik türü olduğuna ancak safların inanacağı kişidir. eğer, tek marifeti teneke çalmayı becermek olan ilkel bir insanın yaptığı "şey" müzik olarak kabul ediliyorsa orası ayrı. bu şahsın bir dinleyici kitlesinin olmasının altında yatan tek gerçeklik ulusçuluk duygusudur. ancak ucuz, bayağı bir ulusçuluk duygusu.
böğüre böğüre, etrafa gereksiz kin ve nefret kusarak, yaşamın diyalektiğini anlamadan, yaka paça açık, salya sümük, ağızdan tükürükler saçarak haydi çıkalım cenge la lelli laralelli tarzı söylenen garip sesler bütünlüğüne müzik, ulusçu müzik ise hiç denmez. müzik, estetik ve sanatsal olduğunda ulusun büyüklüğünü, şanını, şerefini yansıtır. türk halk müziğine ait bir eseri dinlediğinizde yalınlığın, billurluğun, sadeliğin estetiğine; türk sanat müziğine ait bir eseri dinleğinizde ise sanatın, söz inşasının inceliğine hayran kalır, mest olur, ulusunuzla iftihar edersiniz. yine mehter marşları sizi bu kriterlere sahip olduğu için çosturur. bu bakımdan ozan ünsal türündekilerin ulusçu müzik diye millete kakaladıkları, müzik aletleri de kullanılarak böğürmek suretiyle icraa edilen seviyesizlik alametleri, sadece ve sadece bir insanlık garabetidir.
böğüre böğüre, etrafa gereksiz kin ve nefret kusarak, yaşamın diyalektiğini anlamadan, yaka paça açık, salya sümük, ağızdan tükürükler saçarak haydi çıkalım cenge la lelli laralelli tarzı söylenen garip sesler bütünlüğüne müzik, ulusçu müzik ise hiç denmez. müzik, estetik ve sanatsal olduğunda ulusun büyüklüğünü, şanını, şerefini yansıtır. türk halk müziğine ait bir eseri dinlediğinizde yalınlığın, billurluğun, sadeliğin estetiğine; türk sanat müziğine ait bir eseri dinleğinizde ise sanatın, söz inşasının inceliğine hayran kalır, mest olur, ulusunuzla iftihar edersiniz. yine mehter marşları sizi bu kriterlere sahip olduğu için çosturur. bu bakımdan ozan ünsal türündekilerin ulusçu müzik diye millete kakaladıkları, müzik aletleri de kullanılarak böğürmek suretiyle icraa edilen seviyesizlik alametleri, sadece ve sadece bir insanlık garabetidir.