ozan ünsal – Muhalif Sözlük
yaptığının bir müzik türü olduğuna ancak safların inanacağı kişidir. eğer, tek marifeti teneke çalmayı becermek olan ilkel bir insanın yaptığı "şey" müzik olarak kabul ediliyorsa orası ayrı. bu şahsın bir dinleyici kitlesinin olmasının altında yatan tek gerçeklik ulusçuluk duygusudur. ancak ucuz, bayağı bir ulusçuluk duygusu.

böğüre böğüre, etrafa gereksiz kin ve nefret kusarak, yaşamın diyalektiğini anlamadan, yaka paça açık, salya sümük, ağızdan tükürükler saçarak haydi çıkalım cenge la lelli laralelli tarzı söylenen garip sesler bütünlüğüne müzik, ulusçu müzik ise hiç denmez. müzik, estetik ve sanatsal olduğunda ulusun büyüklüğünü, şanını, şerefini yansıtır. türk halk müziğine ait bir eseri dinlediğinizde yalınlığın, billurluğun, sadeliğin estetiğine; türk sanat müziğine ait bir eseri dinleğinizde ise sanatın, söz inşasının inceliğine hayran kalır, mest olur, ulusunuzla iftihar edersiniz. yine mehter marşları sizi bu kriterlere sahip olduğu için çosturur. bu bakımdan ozan ünsal türündekilerin ulusçu müzik diye millete kakaladıkları, müzik aletleri de kullanılarak böğürmek suretiyle icraa edilen seviyesizlik alametleri, sadece ve sadece bir insanlık garabetidir.
gerek "kız kaçırma" mevzusu,gerek ülkü ocakları genel merkezi sosyal faaliyetler masası'nın gözüne giremeyişi,gerek kaya kuzucu'nun "kan ve kuran'ın yanyana gelmemesi gerektiği uyarısına binaen ülkü ocaklarında barınamamış bir boşluk döneminden sonra alperen ocaklarına geçmiş ozan.
iyidir,hastır,samimidir lakin ideolojik yalpalanmaları şarkılarındaki kaliteyi düşürmüş ve popüleritesinin yitirilmesine sebep olmuştur.daha konser nedir bilmezken çıkarmıştık konsere,performansıda iyiydi şimdi getirsek kimse ilgi duymaz.
şu haliyle tam alperen ocakları'na yakışır bir tip. ne eksik, ne fazla. birkaç sene öncesine kadar ''azap ermeni'ye, kürd'e; yaşa türk ırkı yaşa'' gibi parçalar seslendirirken, şimdi aczmendi gibi dolanıyor ortalıkta.
bugün itibariyle bir kez daha anladım ki; liseli alperen'lerce dinlenilmesi teşkilatça veya milli eğitim bakanlığınca ivedilikle yasaklanmalıdır..

sonra biz uğraşıyoruz arkadaş.
karı-koca çok uyumlu bir ''beyin yok, sıkıntı yok'' hayatı yaşıyorlardı. boşanmışlar. alperoşların başı sağolsun. üzüldüm.
müziğe yatkınlığı bence üst düzeyde. atsız şiirlerini çok iyi besteliyor. kendi yazdığı parçaların bir kısmı yine yıllardır dinleyebildiğimiz parçalar olmasına rağmen bazılarındaki karmaşanın içinden çıkamıyoruz. müzisyenliği bir yana, sanatına da yansıyan bir yönü var ki, adamın resmen kafası karışık. hatta psikolojik problemler yaşıyor olması muhtemel. o kadar heterojen bir fikir dünyasına sahip ki, salih mirzabeyoğlu, sedat peker, şamil basayev, hüseyin nihal atsız gibi farklı karakterleri eş zamanlı yaşayabiliyor içinde adeta.

madımak katliamını adeta ululayıp ilahi bir himayeye koyuyor. atatürk ile ciddi sorunları var. bana göre ülkücü doneler barındıran müzik aşığı tipik bir ibda c sempatizanı kendisi. dinliyor muyuz? dinliyoruz.
wikipedia tarzı "Kayda değerlik yönergesi" oluşturulsa araya adam sokarak kellesini vurdurtacağım başlık.