kürt sorununun tarihteki kaynağıdır maalesef. çaldıran savaşı'nda şah ismail'i yenebilmek için idris-i bitlisi gibi kürt aşiret önderleriyle işbirliği yapmış, savaş kazanıldıktan sonra da bölgedeki kürt aşiretlerin feodal bir yapı kurmasına müsade etmiş ve onlara daha nice iltimaslarda bulunmuştur. ardından kürt isyanlarının periyodik biçimde geliştiğini görebiliyoruz.
yine bu bitlisli idris, yazdığı selim şah-name(u: kitapyurdu'nda mevcut) adlı kitabın "din sultanının iran topraklarına yönelmesi ve mülhit (dinsiz, imansız) kızılbaş’ı ortadan kaldırmak amacıyla acem diyarına düzenlenecek seferin hazırlıkları konusundaki hikayenin mazlum felsefesi” başlığı altında şu satırlara yer veriyor:
“akıllılık öncelikle evdeki düşmanı düşünmektir. kızılbaş ordusu çoktur, bu ordunun esası anadolu’dadır. sufi benzeri kimselerin oğullarından ve bağlılarından, anadolulu çapulcu kızılbaşlardan oluşan bir ordudur. anadolu insanlarından ordu toplanmıştır. öncelikle süfi tabiatlı kişiler arasından asker seçilmiştir. öncelikle bu bağlantıyı koparmak, fitnenin başını ortadan kaldırmak gerekir. bilgin tabiatlı sultan, bu topluluğa bağlananları kısım kısım, isim isim kaydetmeleri için her yöreye katipler bilgili katipler gönderdi. yediden yetmişe herkesin adının yüce makamlı divana getirilmesini istedi. yazıcılar isimleri deftere kaydedince yaşlı ve gençlerden oluşan kayıtlıların sayısı kırk bin oldu. ulaklar yazılan defterleri her yörenin hakimine ulaştırdıktan sonra her yörede keskin kılıç, adım adım yazılanlara yöneldi. bu öldürülenlerin sayısı hesaplanan kırk bini aştı.” (u: hicabi kırlangıç, idris-i bidlisi selim şah-name, kültür bakanlığı, 2001, s. 136)
sünni osmanlı - sünni kürt el ele, tüm türkleri ...meye olmuş yani. ama ecdad, ama devlet, ama teşkilat ama ot ama bok diyerek alkışlayan türkçülerimiz de var tabi.
sadece anadolu'da 40 bin küsür türkmen kızılbaşı katletmiş, babasını tahttan indirerek yerine geçmiş bir padişahtır. yaptığı katliamların fetvasını ebussuud efendi vermiştir.
yine bu bitlisli idris, yazdığı selim şah-name(u: kitapyurdu'nda mevcut) adlı kitabın "din sultanının iran topraklarına yönelmesi ve mülhit (dinsiz, imansız) kızılbaş’ı ortadan kaldırmak amacıyla acem diyarına düzenlenecek seferin hazırlıkları konusundaki hikayenin mazlum felsefesi” başlığı altında şu satırlara yer veriyor:
“akıllılık öncelikle evdeki düşmanı düşünmektir. kızılbaş ordusu çoktur, bu ordunun esası anadolu’dadır. sufi benzeri kimselerin oğullarından ve bağlılarından, anadolulu çapulcu kızılbaşlardan oluşan bir ordudur. anadolu insanlarından ordu toplanmıştır. öncelikle süfi tabiatlı kişiler arasından asker seçilmiştir. öncelikle bu bağlantıyı koparmak, fitnenin başını ortadan kaldırmak gerekir. bilgin tabiatlı sultan, bu topluluğa bağlananları kısım kısım, isim isim kaydetmeleri için her yöreye katipler bilgili katipler gönderdi. yediden yetmişe herkesin adının yüce makamlı divana getirilmesini istedi. yazıcılar isimleri deftere kaydedince yaşlı ve gençlerden oluşan kayıtlıların sayısı kırk bin oldu. ulaklar yazılan defterleri her yörenin hakimine ulaştırdıktan sonra her yörede keskin kılıç, adım adım yazılanlara yöneldi. bu öldürülenlerin sayısı hesaplanan kırk bini aştı.” (u: hicabi kırlangıç, idris-i bidlisi selim şah-name, kültür bakanlığı, 2001, s. 136)
sünni osmanlı - sünni kürt el ele, tüm türkleri ...meye olmuş yani. ama ecdad, ama devlet, ama teşkilat ama ot ama bok diyerek alkışlayan türkçülerimiz de var tabi.
sadece anadolu'da 40 bin küsür türkmen kızılbaşı katletmiş, babasını tahttan indirerek yerine geçmiş bir padişahtır. yaptığı katliamların fetvasını ebussuud efendi vermiştir.