sarp sınır kapısından hemen ötede "türk şehri var dediler (u: biz de) geldik". başka bişeyin "var" olduğundan değil yani..(u: bgv)
sahilde plajlar, oteller, yeni yapılmakta olan otel inşaatları buraya turizm borsasının yükseldiğini gösteriyor. öyle "ağam şaham" bi plajları da yok da, "las vegasçılık" ve "manukyancılık" hortlamış burada dediler.. biz bişi görmedik tabi.. (u: yersen)(u: bgv)
roma imparatorluğu kalıntıları olan kalenin bulunduğu gonio kasabasından geçerek ilk şehir olan batum'a varıyorsunuz. zaten gürcistan 3-4 şehirden ibaret, gerisini siktir edin. batum'a manyak derecede yatırım var ki şehrin girişiyle ortası ve çıkışı çok farklı durumda.
şehirdeki ikiden biri olan cami etrafında türk vatandaşları dükkan açmış efendim; kahvehane, kasap, bar, restoran, berber, çay ocağı takılıyorlar. yemek için etlerine güvenemediğimizden 1-2 kez türk restoranına gittik, kazığı şaplattılar!
o yüzden peynirli milföy hamurundan yapılan börek, veya yumurtalı-peynirli pide olan khaçapuri yedik bol bol.. hem ucuz, hem lezzetli, hem güvenilir hem de doyurucu!
onun dışında bazı dükkanlarda türkçe yazılara rastlamak mümkün. esnafın yarısı az buçuk bir kaç cümlelik türkçe konuşabiliyor. onun dışında halktan ingilazca, cermence bilen yok! herkes gürcüce, rusça yardırıyor.
hemen hemen gittiğimiz her fırın, bakkal ermeni ya da rus çıktı. azeri gardaşlarımıza sadece çay ocağında rastladık o kadar. (b: acara türkleri) diye birşey varsa -ki var- ben çok fazla görmedim! müselman gürcü ile gavuru arasında fark da görmedim! bi bayram namazındakiler bi de köylerde yaşayanlarmış bu "acaranın yüzde ellisi müslüman" muhabbeti.
bizim sirkeci'deki yeni cami gibi katedral-kilise var bir tane, bir kaç tane de toki camisi büyüklüğünde tarihi kilise.. 'si müselman batum görüntüsü bu! 1-2 camiye(u: ki biri sadece mahalle camisi büyüklüğünde) karşılık 7-8 tane kilise. tabi ortodoks bunlar, ama gregoryen'den farklı bişiymiş. adını söylediler ama gürcüce bilmediğimden anlamadım, urungu reyiz anladıysa, o söylesin.
eski ve yeni batum olarak ikiye ayrılıyor. eski batum dediği merkezdeki tarihi binaların olduğu şehirleşme yoksa arka sokaklarını bok götüren batumun adlandırılmışı yok. çok büyük bir şehir değil, dolaşa dolaşa 1 günde bitirirsiniz görülecek yerleri ki zaten yakınlar birbirlerine.. tourism information biz bualamadık, piyangodan gezdik listemizdeki yerleri..
bi sahildeki botanik park bizimkilerden iyi, küçük bambu ormanı bilem var. gülhane'ye gidenler bilir, o manzaranın aynısı bu parkta da ağaç aralarındaki bank ve çardaklarda mevcut..
batumi(u: onlar öyle diyorlar), alem memleketi olmuş.. normal takılabileceğiniz güzel, nezih, "meşru daire keyfe kafi" mekanı yok a.q. kime sorsak hemen bar-pub tarif ediyorlar, sonra da başka bişi sormasak da (u: merak edenler için söylüyorum)100 dooğlar(u: evet tepkinize katılıyorum)(u: oha yani) diyorlar.. elimi severim daha iyi!
not: gürcistan nüfusunun 1 milyonu müselman ama ne batum'da ne de tiflis'te ezan sesi sokaklardan taşmıyor. etrafta hiçbir osmanlı mezarlığı yok! gerçekten bu bana çok koydu!
sahilde plajlar, oteller, yeni yapılmakta olan otel inşaatları buraya turizm borsasının yükseldiğini gösteriyor. öyle "ağam şaham" bi plajları da yok da, "las vegasçılık" ve "manukyancılık" hortlamış burada dediler.. biz bişi görmedik tabi.. (u: yersen)(u: bgv)
roma imparatorluğu kalıntıları olan kalenin bulunduğu gonio kasabasından geçerek ilk şehir olan batum'a varıyorsunuz. zaten gürcistan 3-4 şehirden ibaret, gerisini siktir edin. batum'a manyak derecede yatırım var ki şehrin girişiyle ortası ve çıkışı çok farklı durumda.
şehirdeki ikiden biri olan cami etrafında türk vatandaşları dükkan açmış efendim; kahvehane, kasap, bar, restoran, berber, çay ocağı takılıyorlar. yemek için etlerine güvenemediğimizden 1-2 kez türk restoranına gittik, kazığı şaplattılar!
o yüzden peynirli milföy hamurundan yapılan börek, veya yumurtalı-peynirli pide olan khaçapuri yedik bol bol.. hem ucuz, hem lezzetli, hem güvenilir hem de doyurucu!
onun dışında bazı dükkanlarda türkçe yazılara rastlamak mümkün. esnafın yarısı az buçuk bir kaç cümlelik türkçe konuşabiliyor. onun dışında halktan ingilazca, cermence bilen yok! herkes gürcüce, rusça yardırıyor.
hemen hemen gittiğimiz her fırın, bakkal ermeni ya da rus çıktı. azeri gardaşlarımıza sadece çay ocağında rastladık o kadar. (b: acara türkleri) diye birşey varsa -ki var- ben çok fazla görmedim! müselman gürcü ile gavuru arasında fark da görmedim! bi bayram namazındakiler bi de köylerde yaşayanlarmış bu "acaranın yüzde ellisi müslüman" muhabbeti.
bizim sirkeci'deki yeni cami gibi katedral-kilise var bir tane, bir kaç tane de toki camisi büyüklüğünde tarihi kilise.. 'si müselman batum görüntüsü bu! 1-2 camiye(u: ki biri sadece mahalle camisi büyüklüğünde) karşılık 7-8 tane kilise. tabi ortodoks bunlar, ama gregoryen'den farklı bişiymiş. adını söylediler ama gürcüce bilmediğimden anlamadım, urungu reyiz anladıysa, o söylesin.
eski ve yeni batum olarak ikiye ayrılıyor. eski batum dediği merkezdeki tarihi binaların olduğu şehirleşme yoksa arka sokaklarını bok götüren batumun adlandırılmışı yok. çok büyük bir şehir değil, dolaşa dolaşa 1 günde bitirirsiniz görülecek yerleri ki zaten yakınlar birbirlerine.. tourism information biz bualamadık, piyangodan gezdik listemizdeki yerleri..
bi sahildeki botanik park bizimkilerden iyi, küçük bambu ormanı bilem var. gülhane'ye gidenler bilir, o manzaranın aynısı bu parkta da ağaç aralarındaki bank ve çardaklarda mevcut..
batumi(u: onlar öyle diyorlar), alem memleketi olmuş.. normal takılabileceğiniz güzel, nezih, "meşru daire keyfe kafi" mekanı yok a.q. kime sorsak hemen bar-pub tarif ediyorlar, sonra da başka bişi sormasak da (u: merak edenler için söylüyorum)100 dooğlar(u: evet tepkinize katılıyorum)(u: oha yani) diyorlar.. elimi severim daha iyi!
not: gürcistan nüfusunun 1 milyonu müselman ama ne batum'da ne de tiflis'te ezan sesi sokaklardan taşmıyor. etrafta hiçbir osmanlı mezarlığı yok! gerçekten bu bana çok koydu!