kemal kılıçdaroğlu liderliğinde ataturk'ten sonra herhalde tarihinin en iyi konumuna gelmiş bulunuyor. Demokrasiyi gerçek anlamda parti içinde uygulayan, kozmopolit bir parti olmasına rağmen söylem ve eylem esasında atatürk cızgısınden sapmayan, suriye işgaline karşı esad'ın yanında olan, gür bir sesle muhalefet yapan bir halde izliyoruz chp'yi.Dınazorları da temızledi. Savlar serterler baykallar sarıguller artık partide esamesı okunmayacak kişiler. Ali ozgunduz gibi müthiş vekillere sahipler. Bu seçimde de adaylar arasında çok severek takip ettiğim eren erdem de var. Kanal d'dekı röportajında kemal reis pkk'nın olduğu masaya oturur musunuz sorusuna keskin biçimde hayır cevabını verdi. Kendisi tuncelili olabilir ve fakat bölücü bir insan değil. Sempatik de. Yeri gelince gayet sert de konuşabiliyor. İnsancıl bir adam, kendisine hakaretten açılan davalarda şikayetçi olmadı. Türkçü mü? Bu teşhisi alanın uzmanı ustadlarımız koymalı ama Kant'a göre gerceklıklerını kabul ederek savunması gereken her şeyi savunarak yurtseverlik testini geçiyor. Turkıye'nın bölünmez bütünlüğünü, üniter yapısını, Atatürk çizgisini hep vurguluyor.Bu kadar reklamın ardından birkaç tavsiyem var kendisine. Doğru bir istikamette seyrediyor ancak umutsuzluğa kapıldıgı anlarda popülist davranmamalı. Bekaroglu'na falan gerek yok yani. Eren erdem gıbılerden -ki sayıları dört beş kadar- gitmeli. Reise inanıyoruz yolu açık olsun.