durmuş hocaoğlu – Muhalif Sözlük
Tanışmak istediğim ama nasib olmadan vefat haberini aldığım marmara üni. hocası. (u: Allah rahmet eylesin)
bir bir aramızdan ayrılan güzel insanlardan biri. bir önceki tanımımın da pek önemi kalmamıştır ölümünden sonra. son aldığım mail, ölüm haberi oldu. mekanı cennet olsun.
oğlunun bize mesajı:

(i: ALLAH HEPiNiZDEN TAZiYELERiNiZ VE DUALARıNıZ içiN RAZı OLSUN. YANAN YüREğiMiZE SU SERPTiNiZ. OZAN EMRE BEY, KALBiNiZ MüSTERiH OLSUN. BABAM KENDiSi SöYLEDi "BENiM YERiM çOK iYi" DiYE... NERDEN Mi BiLiYORUM....

APARTMANDA çOK SEVDiğiMiZ KAPı KOMşUMUZ, CUMARTESi GECESi HOCAMıZ VEFAT ETTiKTEN AZ SONRA "BiR RüYA GöRDüM" DiYEREK HEYECANLA KAPıMıZı çALDı... VEFAT ETTiğiNi BiLMEDEN...

KENDiSiNE AYNEN şöYLE DEMiş:
-BiR ELiNDE KUR'AN-ı KERiM BiR ELiNDE TüRK BAYRAğı iLE-

"(b: EşiME çOCUKLARA SöYLE, SAKıN AğLAMASıNLAR BENiM YERiM çOK iYi).")
Bir filozof olarak Descartes için en önemli ve en temelli problem, içinde hiçbir kuşku bulunmayan
“kesin doğru” bilgiler elde etmektir. Bu ise ancak bir sistem çerçevesinde mümkün olabileceğinden,
asıl konu, kesin doğru bilgiler verebilen bir sistem kurmaya dönüşmektedir. Bunun için de düşünürün
kendisine model aldığı bilim, Matematik olmuştur. Descartes, Matematiğin temel kurallarını
Felsefe’ye uygulamak suretiyle, “matematiksel modelli sistematik bir felsefe” inşa etmeye
yönelmiştir.

paragrafı hala gözümün önünde .
bugün sadece ağlamak istiyorum..

odasında necip fazıl simasıyla bana doğru kaşlarını kaldırarak konuşması hala aklımda. yazık bana ki ondan tam istifade edemedim, feyzlenemedim. en verimli çağımda en uzağa düşen biri oldum marmara teşkilattakiler içinde. o konuşurken tasavvuftan politikaya, edebiyattan dine, felsefeden sosyolojiye kadar tek tek bastığı telleri benim zihnimde derinlemesine ses olup yayılırdı. evet; geç buldum erken yitirdim ...

kabrin nur, mekanın cennet olsun hocam. artık senin gibi çekinmeden sadece hakikati haykıracak bizi yansıtan türkçü aydınımız kaldı mı diye kara kara düşünmeden edemeyenleri görür gibiyim.

hayır, ben sadece ağlamak istiyorum..
namusluydu, dürüsttü, korkusuz ve yılmazdı. söyledikleri ve tespit ettikleri doğruları yüzünden yeniçağ gazetesinde bile sivri ve ağır usluba sahip olmakla suçlandı. alperen ocakları dergisi dahil birçok kendini bilmez cahil yazılarını neşretmek için yağ çekerken, kendilerine hocanın yazısı gelince sansür uyguladı bazı yerlerde silmeler ve çıkarmalar yaptılar, buna çok kızar ve kırılırdı. (u: onlar kim ki koskoca fikir adamının yazısına müdahale ediyorlar) gerçekten -zayıf bir hadis olabileceği de iddia edilen- şeyh edebalinin "(b: cahillerin içinde acınacak olan alim)" vecizesine uyan biriydi. hayatının sonlarına doğru etrafındaki ahbabı hatta yetiştirdiği öğrencileri bile hükümetten korkusuna, makam mansıb için onunla selamı kesmişlerdi ya da muhatap olmuyorlardı. bunu bize yarım bir tebessümle söylemişti odasında.

yardımcı doçent doktorluğu sırf hükümetlerin götünü yalamamasından dolayı yükselememesinin sebebidir. onun sözüyle cevaplayayım:

(i: - benim yazılarımı, makalalerimi, münazaralarımı serpiştirsen birçok doktora tezleri dökülür. gerek de yok)

ruhun şad olsun şerefli, gözüpek güzel insan.senin diyebildiklerini artık kimse söyleyemeyecek.allah taksiratını affetsin, yakınlarına sabır biz türkçülere de metanet versin.
Allah rahmet etsin.. Nâmuslu bir Türk münevveri idi, iyi bir felsefeciydi. iyi bir düşünürdü.. ve çok iyi bir yazardı.. uzun zaman aynı dergilerde yazdık.. mekânı cennet olsun... Âmin...
http://www.durmushocaoglu.com/ adresinden takip edilebilir. ayrıca siteye üye olarak, yeni yazı eklediğinde mail yoluyla haberdar olabilirsiniz.
Kristalize bir Türkçe için.. derinlikli felsefî analizler için.. sahih bir milliyetçilik ve milliyetçilik eleştirileri için..namuslu bir entelektüel için..
(bkz:Durmuş Hocaoğlu)