uk yüksek yargısından din hukuku alanında akademik kariyeri bulunan ünlü hakim noah feldman'ın; islam medeni, islam ceza ve islam idare hukukunun ele alındığı ve bazı kısımların kendilerinin de seküler anglo-sakson hukuk sistemlerinde kullanımının gerektiğini savunduğu kitabıdır.
-- spoiler --
kitap yukarıda geçen islami hukukun ana konularını ele almakla birlikte ulema, kadı, ilmiye sınıfı gibi kurumların ve kişilerin tanımını, varlığını, eleştirisini ve pratiğini inceliyor ve bunların lüzumu olduğu savunusu yapılıyor.
ingiliz hakim, genel anlamda osmanlı üzerinden örnek veriyor olsa da mukayeseyi kendilerinden hareketle yaptıkları için bize bakan yönüyle kritiğini verimli görmemekteyim. zira biz kıta avrupası hukuk sitemine tabiyiz, onlardan farklıyız. lakin bizdeki idarede fransız ve hukukta alman ekolü etkisinin 150 yıllık tarihi değerlendirme dışı tutulacak olursa (ki yazar zaten eleştiriyi tam da burdan sonrasına yoğunlaştırmış) söyledikleri önemi haiz detaylardır ve araştırmalar anlaşılmalıdır
yazara göre islam modernistleri, dini ilimleri kur'an odaklı yaptığından tarihselci-akılcı okumalarıyla ulemayı devre dışı bırakarak oluşturacakları islam devleti'nin nitelemesinin ve içeriğinin hatalı ve başka bir rejim olacağı düşünülmektedir.
bu konuda doğru hareket, icma/konsensus ile oluşturulacak şer'i hükümlerin yasallaştırılıp, ilmiye sınıfının diriltilmesinin sağlanması ile ideal bir islam devletinin kurulabilmesidir. ve bunun geleceğimizde mümkün (hatta kaçınılmaz) olduğunu savunmaktadır.
kitabın son baskısında yazar arap baharı'na değinerek suriye üzerinden gayet dikkat çeken, ilginç ve güzel çıkarımlarda bulunuyor. içeriğindekilerin nesnel doğruluğu ve öngörülerinin isabeti takdiri hak etmektedir.
-- spoiler --
-- spoiler --
kitap yukarıda geçen islami hukukun ana konularını ele almakla birlikte ulema, kadı, ilmiye sınıfı gibi kurumların ve kişilerin tanımını, varlığını, eleştirisini ve pratiğini inceliyor ve bunların lüzumu olduğu savunusu yapılıyor.
ingiliz hakim, genel anlamda osmanlı üzerinden örnek veriyor olsa da mukayeseyi kendilerinden hareketle yaptıkları için bize bakan yönüyle kritiğini verimli görmemekteyim. zira biz kıta avrupası hukuk sitemine tabiyiz, onlardan farklıyız. lakin bizdeki idarede fransız ve hukukta alman ekolü etkisinin 150 yıllık tarihi değerlendirme dışı tutulacak olursa (ki yazar zaten eleştiriyi tam da burdan sonrasına yoğunlaştırmış) söyledikleri önemi haiz detaylardır ve araştırmalar anlaşılmalıdır
yazara göre islam modernistleri, dini ilimleri kur'an odaklı yaptığından tarihselci-akılcı okumalarıyla ulemayı devre dışı bırakarak oluşturacakları islam devleti'nin nitelemesinin ve içeriğinin hatalı ve başka bir rejim olacağı düşünülmektedir.
bu konuda doğru hareket, icma/konsensus ile oluşturulacak şer'i hükümlerin yasallaştırılıp, ilmiye sınıfının diriltilmesinin sağlanması ile ideal bir islam devletinin kurulabilmesidir. ve bunun geleceğimizde mümkün (hatta kaçınılmaz) olduğunu savunmaktadır.
kitabın son baskısında yazar arap baharı'na değinerek suriye üzerinden gayet dikkat çeken, ilginç ve güzel çıkarımlarda bulunuyor. içeriğindekilerin nesnel doğruluğu ve öngörülerinin isabeti takdiri hak etmektedir.
-- spoiler --