o bir kangal köpeğidir, zira kendisi türkün bozkurttan gelmesi efsanesini (u: türeyiş destanı) daha uydurmaca bulur ve (b: asıl kangal bizimdir,ben daha yakın hissediyorum kendimi buna) demiştir. biz de diyoruz ki (b: evet, sen kangal köpeğisin, sahibine itaat ediyor ve beslenmek için dalkavukluk yapıyorsun. biz bozkurtuz ve bir bozkurt asla boyun büküp evcilleştirilemez, her zaman hürdür ve hür karar alır)!
Bir zamanlar MHP'de bir takım faaliyetlerde bulunduğunu ama buna karşılık Türkeş'i hiç sevmediğini, kişiliğini beğenmediğini belirten enteresan bir kişi. şu aralar iktidar partisi mebusu eşi ile mutlu olup oportunizm gereği cemaat gazetesinde mutlu mesut mazisini yalanlayan yazılar yazan ve bop'çuların ve dahi hazır lop'çuların terki diyar eylediği vakit ne yapacağını, hangi limana sığınacağını büyük bir merakla beklediğimiz sözde yazar...!
Vakti zamanında adam sandığımız sözde ülkücü , özde ise işbirlikçi biri. Sanki ülkücüler içine sızdırılmış şimdide eski ülkücü ayaklarına geçmişini pazarlıyor.... tam bir rezil .....
Ergenekon Destanının Türklere ait olmadığını yazmıştır kaynaklarıyla ve araştırdığım zaman doğruluğuna inanmışımdır.Bazen olsa da doğru söyleyen biridir.
Eski ülkücü yani Artık(b: ülkücü değil )
sevimsiz, samimiyetsiz, provokatif, ne idüğü kimin tarafından yönetildiği ve kime hizmet ettiği belirsiz her devrin adamı.
kendisi türkeşle ilgili şöyle bir hatırasını nakleder:
1978 de Maraş Olaylarından sonra sıkıyönetim ilan edilir ve bütün solcu dergiler kapatılır.Mümtazer Türköne de o zaman Genç Arkadaş dergisini çıkartmaktadır:"Bizim dergi kapanmadı.Ertesi hafta bir başyazı yazdım ve dergimiz kapandı.Biraz da kapansın diye yazmıştım.çünkü kanıma dokunmuştu bütün sol dergileri kapatırken niye bizi adam yerine koyup kapatmıyorlar diye."Derginin sıkıyönetim idaresi tarafından kapatılması üzerine hemen Alparslan Türkeşin karşısına çıkarılır:"Yanımda da Namık Kemal Zeybek vardı. Türkeş beni fırçaladı. dövecek zannettim üzerime yürüdü.Hakaret etti.Bana 'Komünist isen komünistlerin islamcı isen islamcıların yanına git.Ne işin var senin burada' dedi. çok ağır bir laf. Bana 9 ışığı sordu hazırol vaziyette. Ben cevap vermedim.çünkü çok sinirlendim.Onuruma dokundu."