mustafa kemal atatürk

"bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir."

saygılar paşam...

24 şehidimizden sonra "devlet, hainlerle nasıl başa çıkar?" sorusuna verilebilecek en iyi yanıtı lafla değil, 1 subayı için menemeni yakarak veren ve her geçen gün daha iyi anladığım başbuğdur

"(b: Mustafa Kemal Paşa)" iken de, "(b: Gazi ve Mareşal)" iken de, "(b: cumhurbaşkanı Atatürk)" iken de... Sen ne büyük adammışsın! Gün geçtikçe, batıni maskeli yüzleri ve takkeli kelleri, hafif imtiyazda şımaran veya azan terbiyesizleri ve şerefsizleri gördükçe seni herşeyinle ama herşeyinle o kadar çok anlıyorum ve hissediyorum ki! Bu yüzden sana olan sevgim ve hürmetim içimde bambaşka bir biçimde büyüyor. Ah Atam, sen ne büyük adammışsın (b: maalesef) ki aynı derecede ne de çok yalnızmışsın!

''biz batı emperyalistlerine karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. aynı zamanda batı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. böylece bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız''

liboş-yumoş tayfası, son olarak libya'da bir halkın başını tutarak emperyalistlere düzdüren recep tayyip erdoğan'ı seviyorlar; ama böyle büyük bir sözün sahibi atatürk'e ''yok olmaz'' diyorlar.

sen de aç rakını, al beyaz leblebini bir duble de atatürk şerefine iç. rahatlarsın hem biraz, o düşman, bu sahte atatürkçü, şu gizli ibne diye yedin bitirdin kendini be arkadaş.

(bkz:##18187)

milli olmaktan, milli şereften nasiplenememiş bünyelerin çocukça alakasız kıyaslamalarla türk milleti nazarındaki sarsılmaz itibarını sarsmaya çalıştıkları ömrünü türk milleti'nin bağımsızlığına adamış, hürriyet gibi bir nimetin türk milleti'ne yeniden nasip olmasında oynadığı başrol ile dahi derin bir saygıyı ve hürmeti hakeden kişi. kendisinden rahatsız olanların aslında kendisiyle bir problemleri yoktur, o'nun önderliğinde türk milleti eliyle tarihte yaşadıkları kuyruk acıları bugün saçma sapan gerekçelerle günyüzüne çıkıp kendisi özelinden türk milletinden intikam alınmak istenmektedir.

önce şeref ne, haysiyet ne, millilik ne o bilinecek, sonra bu duygular bünyeye aksettirilecek, o'ndan sonra ulu gazi mustafa kemal atatürk'ün doğal hakkı olan sarsılmaz itibarının hakkı verilecek. şeref, haysiyet, millilik bilinmeden anlaşılamayacak kişidir atatürk.

"muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" vecizesi ile türk kanına ve ırkına olan güvenini işaret etmiş öğretmen.

kuyruk acısı olanlar ölüsünden intikam almaya çalışıyorlar. evet, ölüsünden.

benim baş hurafeci dedemi neden hoplattı?

benim kürt dedemin anasını neden belledi?

benim mandacı dedeme bu kadar ağır geçirmek zorunda mıydı?

uzar gider bu dava. acı büyük, delikler, yaralar kapanacak cinsten değil. bırakın soğutmaya çalışsın yüreklerini gençler.

hayatında yaptığı en büyük hata cumhuriyettir.

bu sistem bize göre değil. mizacımıza aykırı.
biz yetenek sizsiniz türkiye yarışmasında köpeğe oy verip, birinci yapan insanlarız. biz sadece kalçalarını beğendiğimiz için hadise adlı şarkıcı hanımı milyarder eden insanlarız. biz bursa'da bülent arınç'ı alkışlayan ibneleriz. biz bir çift kadın memesine vatan satan adamlarız. biz şakalaşırken hamile kalan kadınlarız.
biz her kurultayda devlet bahçeli'yi genel başkan seçen delegeleriz.
biz türk aykut kocaman'ı yuhalayıp, ecnebi alex'i alkışlayan taraftarlarız.

bizim tercihlerimize niye güveniyorsun reis. biz doğru karar veremeyebiliriz.
ayrıca bu yaptığın yüzünden, türk siyaseti dansöz oldu.
millete şirin görünmek ve oy almak için siyasetçiler sürekli yalanlar söylemek zorunda kaldı. yerine getirilemeyecek vaatler vermek zorunda kaldılar.
iktidarlarını sağlama almak için amerika, avrupa gibi bazı ülkelere boyun eğmek zorunda kaldılar. onlardan iktidar konusunda yardım almak için ülkenin bağımsızlığını bitirdiler. siyasi hayatları bitmesin diye taşeron oldular.
siyasi hayatlarının tehlikeye gireceğini anladıkları an, milleti bilinçli olarak kutuplaştırdılar. bizden olan olanlar/onlardan olanlar diye milleti paramparça ettiler. sonra türk'ü türk'e kırdırdılar.

ahh be reisim. cumhuriyet bizim neyimize?
sana padişahlık yakışırdı. girerdin saraya, ''bundan sonra han benim!'' derdin. güzel kızlardanda büyük bir harem kurardın. hepsine tek tek kayardın. birisinden birinde mutlaka döl tutardı ve oğlan evlat verirlerdi. işte yeni varisimiz. hatta ''soylu'' babında, padişahın kızlarınıda hareme alırdın. onlarada kayardın. eğer döl tutarda, erkek evlat verirlerse gerçek veliaht o olurdu. çünkü hem anne tarafından, hemde baba tarafından soylu.

senin çocukların şimdi başımızda han olurdu. millet sus pus olurdu. taht kendisine babasının mirası olduğu için, seçim saçmalıklarıyla zaman harcamazdı. dolayısıyla amerikalıya diz çökmez, millete yalanlar söylemezdi.

en fazla ''olum padişahın kaç karısı var lan?'' diye muhabbet çevirirdik.

artık üzerinden siyaset devri bitmiştir. çünkü bir getirisi kalmamıştır! aksine onu anmak veya onun mirasını savunmak elde köz tutmak gibi olmuştur! eski tüfek kemalistler ve bir zamanların radikal atatürkçüleri bile artık kendisini ima yollu eleştirip cumhuriyetini ve ulus-devletini tasfiye ediyorsa...