poligami – Muhalif Sözlük
benim anladığım kadarıyla dini referans alacak olursak karşımıza bir emir olarak değil, hak olarak da değil ancak bir ruhsat olarak çıkabilir. önce cımbızlamadan vazgeçmek gerek. kuran çağlara hitap eden bir kitaptır, bu nedenle ayetlerin nüzul zamanı, dönemi, o dönemin özellikleri gibi hususları gözardı etmek, ayetlerde anlam sapmasına neden olacaktır. kuran öncesi dönemde zaten çok eşlilik fazlasıyla mevcut, yaygın ve çok çirkin hallerde gerçekleşmekteydi. bir kere bahsi geçen ayet bu durumu sınırlayıcı, buna bir düzen getirici ayettir, bunu görmek gerek.

örneğin eşi çocuk doğuramayan bir adamın mevcut eşini boşayıp yeni bir eş almasındansa onu aile bütünlüğü ve sosyal haklarından mahrum bırakmayıp bu gayeyi gerçekleştirebilecek ikinci bir eşin alınması bu "ruhsat" kavramına örnek gösterilebilir.

ayrıca ayette yetim kızlar kavramına yapılan atıf asla ıskalanmamalıdır, bu da ayetin hitap alanını oldukça daraltan bir noktadır, kaçırılırsa çok yanlış yorumlara sebep verebilir.

bir diğer mevzu, bahsi geçen ayette allah'ın defaatle adalet kavramına vurgu yapıyor oluşu ve en mühimi ise tek eşliliği en güzel model olarak ortaya koyuyor olmasıdır.

şimdi tüm bunları topladığımızda aslında muta nikahı tarzı bir sosyolojik alt yapısı olan konu ve ayetin bu konuyla olan bütünlüğünü görüyoruz. islam gibi büyük bir devrimi halk kitlelerinin içselleştirmesi çok kolay olmadı çünkü kuran mal, mülk, zina vs. konularında çok net sınırlamalar, düzenlemeler getiriyordu. hatırlayın, isyan edip peygambere karşı savaş açanların gerekçeleri arasında bunlar başı çekmişti.

muta nikahı mevzuunu hatırlamak gerekirse, zaten mevcut olan uygulamaya peygamber harp zamanında uzun süre kadınlardan ayrı kalan askerler için cevaz vermiş, hayber savaşıyla birlikte yasaklayıp haram kılmıştır.

yani bahsetmeye çalıştığım şey dinin bazı uygulamalarında bir transition yani geçiş olduğu. ayeti tüm bu sosyolojik alt yapı bütünlüğünde ve sonunda tek eşliliğin model olarak sunulduğu gerçeğiyle düşündüğümüzde, aynı geçişin burada da mevcut olduğunu görebiliriz. mevcut kötü bir durumu toplum nezdinde önce sınırlama, sonra doğru ve güzeli tavsiye ve teşvik etme ve ardından da kötü olanı tamamen yasaklama.

dolayısıyla bu çok eşlilik mevzu öyle hak falan değildir. hele günümüz koşullarını düşündüğümüzde hiç değildir. peygamber dönemi uygulamalarda bir aile bütünlüğü içinde, aynı hanede yaşayan insanlar nerede, bugün başakşehir müteahhitlerinin ikinci üçüncü eşlerine ayrı ev tutup bir gün orada bir gün burada yatıp kalkması nerede. bir kere mevcut hukuki düzenlemeler tek eşe hukuki dayanak sağlıyor ve doğal olarak ikinci üçüncü eşlerin medeni hukukun hiçbir alanından yararlanması mümkün olmuyor. e allah adil olun diyordu ayette, nasıl olacak bu?

tüm bu teorik tablonun yanında, bu mevzu bir kemalat işidir. kuran tüm çağlara ve tüm insanlara hitap ediyor. yani bu muhattapların arasında beyni çükünde yaşayanlar da var, yok değil. ama allah ortaya bir örnek model koyuyor, burası çok önemli.

mustafa islamoğlu reyiz de güzel bir yerden bakmış, dinleyelim. http://tinyurl.com/n4pyumn