reis

rte'nin (b: büyük usta) mahlasından sıkılıp, geçiş yaptığı yeni mahlas.

sosyal medyada kendisini ''büyük usta'' diye tanımlayıp, görseller hazırlayan kitle, şimdi ''reis'' demeye başlamış ve görsellerine hep reis yazmış.

rte artık bir karar vermeli. büyük usta mı? yoksa reis mi?
fotoğraflarının altında büyük puntolarla yazılmış olan ''büyük usta'' yazısına gözüm alışmıştı. şimdi aynı fotoğrafın altında büyük puntolarla yazılmış olan ''reis'' mahlası birazcık yadırgattı.

bir zamanların ocak ritüeli olan çaycılık-tebalık-reislik-başkanlık-çaycılık döngüsünün en keyifli rütbesi.
her reis,potansiyel ocak başkanı,her ocak başkanı potansiyel çaycıdır,ki başkanlık çaycılıktan önceki son mertebedir velhasıl eskiden ocakta çay taşıyıp bulaşık yıkamadan reis olunmazdı.

ayak takımının lekediği bir sıfattır;reis deyince hemen takım elbiseli, kirli sakallı, eli tesbihli insanlar akla gelir. insanın nerede o eski reisler diye ah çektiği bir dönemden sonra kimse bu sıfatı kaldıramaz.

(bkz:herkes komutan ortada asker yok)

küçük gemi kaptanı.

eskiden başkan yerine kullandığım ama artık sadece hak edene soylediğim soz.

kongrelerde (stadda olur genelde) herkes oralarda gezerken filan..yüksek sesle reiiisss diye bağırdığında ordakilerin üçte ikisinin dönüp bakmasına ve gülme krizlerine sebep olan eğlenceli kelime..balık tutmayı bilmeyen bunca adama reis denilmesi de ayrıca tuhaf..

ocaktaki sorumluya, başkana denir. ocağa yeni yeni takılanlar veya ocak sempatizanı olup ocağa takılmayanlar için büyülü bir kelime gibi gelir. ama gelin görün ki benim gibi reisliğin içinden gelenler için bu kelime daha çok sorumluluk fedakarlık demektir. herseye rağmen insanın gelebileceği en büyük ikinci mertebedir. (u: birincisi başbuğluk)