Rıza Nur ' un eski Milli Eğitim Bakanı,Doktor ve Türkçü camia tarafından sevilen bir insan olduğuna aşinaydım.Fakat geçen Yozgat kralı üçüncü durmuş adlı arkadaşımızın başlığını görünce bir de kendim araştırmak istedim.Atatürk ile bütün fikirleri uymasına rağmen aralarında bazı çatışmalar geçmiştir.Bunlarda Rıza Nur ' un haksız olduğu gösterilmekte.(u: zaten ata her zaman haklıdır :) )Rıza Nur Atatürk ile sıkı fıkı mahrem konuları vakif bir şekilde çalışır.Atatürk ' ün gizli yönlerini görür amma velakin nedense Atatürk Rıza Nur ' u Nutukda hainlik ile suçlayınca Beyfendi ondan sonra Ata ' ya bel altı vuruyor.Buna akıl mantık sığdıramadım.İkincisi Dr.Rıza Nur ' un yazdığı bazı yazılar var ve bu yazıları yurt dışına gönderip 1960 yılından önce açıklanmasını yasaklıyor.(u: Hayat Ve Hatıratım )Neyden çekindiği meçhul fakat sayın doktorumuz Atatürk ' e titreyerek leke atmış ise onla ilgi ve alakalıdır.Atamızın Nutkuna cevap niteliğinde yazdığı ''Hayat Ve Hatıratım'' adlı kitabında çok şerefsizce iddialarda bulunmuştur.Bunlardan birincisi Zübeyde Hanım ' ın genelevde yetişen bir fahişe olduğu ikincisi Atatürk ' ün Türk olmadığını yahudi dönmesi veyahut sırp,bulgar,makedon olduğu tabi bunu söyliyen fikrimce ya bizans kürdü yada kolombiya kürdüdür doktor beyimiz sinoplu olduğundan sinop kürdüde olabilir.Üçüncüsü atatürkün eşcinsel olduğunu dile getirmiştir.Böyle şerefsizce iddialar da bulunan birisi Atanın vakti zamanında en yakınında bulunan bir insan.sizi kaynak olarak kendi yazdığı kitapdan iki tane alıntıyla baş başa bırakıyorum...''Müthiş bir ayyaştır.Her gece sabaha kadar içer,körkütük olur.Bütün ömrü böyledir.Gençliği de böyle içki ve fuhuş ile geçmiştir.Reculiyeti yoktur fakat şehvete pek düşkündür.Fuhuşun kadın,erkek,fail,mef'ul her çeşidini yapar.Bu sebepten veya anası fahişe olduğundan olacak ki,bütün milletten namus ve iffeti kaldırmaya çalışır.'' - Hayat Ve Hatıratım cilt 4 sayfa 1517''Atatürkü karısı latife bir erkek ile cinsel ilişkide bulunurken yakalamış.Bu bardağı taşıran son damla olmuş ve boşanmışlar'' böyle bir hadise yazıyor.-Hayat Ve Hatıratım cilt 4 sayfa 1357