bu yoklukta 2,5 tl vererek aldığım gazetemsi dergi.hem de bildiğin tekel bayii'den aldım.Yeniçağ gazetesinin yanında "bi bakıyım neemiş?" diyerek aldım ve sözcü, penguen, sol ve cumhuriyet gazetelerini kredi kartıyla alan delikanlının bana, beni süzerek bakması sevindirdi kardeşinizi."kredi kartıyla solculuk oynanmaz uşağım" diyemedim, he bi de o ray-ban gözlükler yaktı beni.neyse geçelim efendim;
okudum, satır satır ve kararım şudur; eğer üstünde ayet ve hadisler olmasa yırtıp çöpe atacaktım.hem de direk çöpe, greenpeace verdiğim sözü tutmayarak geri dönüşüme değil çöpe atacaktım ama ayetler hatırına atamadım.hakan albayrak tam akp yalakacısı olmuş; davutoğlu'nu, tayyip'i hatta akil adamları över olmuş."türk" lafzından sıkılan, dalga geçen abdürrahim boynukalın kardeşime soyisminin güzelliğinde küfürler gönderdim.
derginin kapağındaki aliya resmine hayran kaldım ama aliya'yı direk kıçlarından anlamışları da anlayamadım.oysa aliya hakkında yazı yazan hakan ağabeyimiz benden daha iyi tanır zannederdim bilge kralı.ben anca hakkında bi iki kitap ve islam deklarasyonu'nu okumuştum.demek ki yanlış anlamalarım varmış.neyse bir ara bi daha okurum.
okuyucu abilerin japonya'da yaptığı hizmeti güzelce anlatmışlar arada cemaat ehline de laf sokmuşlar. üst düzey destek ve mali yardım almamaksızın japonya'da hizmet eden abilerimizle ben de gurur duydum.
he tabii ki de kürtçeye bir selam çakma faslı vardı."keça mın...te dibê çi?" adlı bir hikaye ile "ulan ben niye düşünememişim bunları, niye okumamış, duymamışım" edalarına kapılmadım.güya izmirli öğretmen kızımız kürt bir teyzeye -teyzenin türkçe bilmediğini farzetmeyerek- konuşmaya çalışmasını anlatıyor.ahh çağatay hakan gürkan adlı kardeşim, sen edebiyat dünyasında yeni bir akım başlatacaksın ama ben duymayacağım herhalde.bu orjinal ve sentez basamağında olan hikaye acaba niye daha önce kimsenin başına gelmedi, niye kimse yazmadı?niye lan?-yazar pis dalga geçmiş benimle-
he bir sayfa da sinema sayfası koymuşlar ama okumaya değmez dedim, göz gezdirip geçtim.
açık mektup sayfası vardı bir de.cumhurbaşkanına, ibo'ya ve devlet bahçeli'ye mektup yazmışlar.en kısası devlet başgan'a.yazıyım mı? tamam sayın okur:
"Selamün aleyküm,
memlekete barış getirenlerden yüce divan'da hesap soracağınızı söylüyorsunuz.enteresan adamsınız vesselam."
mektup bu kadar ama helal olsun bahçeli'ye adam demişler, ben hala daha demeye bile tenezzül etmem.
son not; hala daha atatürk'e ve atatürk'ün yaptığı inkılaplara laf atmaya çalışıyorlar.he ben de onaylamam çoğunu ama laf etmeye bile tenezzül etmem.hakan bey ve ekibi o kadar düştüyseler artık durum vahim demektir.
okudum, satır satır ve kararım şudur; eğer üstünde ayet ve hadisler olmasa yırtıp çöpe atacaktım.hem de direk çöpe, greenpeace verdiğim sözü tutmayarak geri dönüşüme değil çöpe atacaktım ama ayetler hatırına atamadım.hakan albayrak tam akp yalakacısı olmuş; davutoğlu'nu, tayyip'i hatta akil adamları över olmuş."türk" lafzından sıkılan, dalga geçen abdürrahim boynukalın kardeşime soyisminin güzelliğinde küfürler gönderdim.
derginin kapağındaki aliya resmine hayran kaldım ama aliya'yı direk kıçlarından anlamışları da anlayamadım.oysa aliya hakkında yazı yazan hakan ağabeyimiz benden daha iyi tanır zannederdim bilge kralı.ben anca hakkında bi iki kitap ve islam deklarasyonu'nu okumuştum.demek ki yanlış anlamalarım varmış.neyse bir ara bi daha okurum.
okuyucu abilerin japonya'da yaptığı hizmeti güzelce anlatmışlar arada cemaat ehline de laf sokmuşlar. üst düzey destek ve mali yardım almamaksızın japonya'da hizmet eden abilerimizle ben de gurur duydum.
he tabii ki de kürtçeye bir selam çakma faslı vardı."keça mın...te dibê çi?" adlı bir hikaye ile "ulan ben niye düşünememişim bunları, niye okumamış, duymamışım" edalarına kapılmadım.güya izmirli öğretmen kızımız kürt bir teyzeye -teyzenin türkçe bilmediğini farzetmeyerek- konuşmaya çalışmasını anlatıyor.ahh çağatay hakan gürkan adlı kardeşim, sen edebiyat dünyasında yeni bir akım başlatacaksın ama ben duymayacağım herhalde.bu orjinal ve sentez basamağında olan hikaye acaba niye daha önce kimsenin başına gelmedi, niye kimse yazmadı?niye lan?-yazar pis dalga geçmiş benimle-
he bir sayfa da sinema sayfası koymuşlar ama okumaya değmez dedim, göz gezdirip geçtim.
açık mektup sayfası vardı bir de.cumhurbaşkanına, ibo'ya ve devlet bahçeli'ye mektup yazmışlar.en kısası devlet başgan'a.yazıyım mı? tamam sayın okur:
"Selamün aleyküm,
memlekete barış getirenlerden yüce divan'da hesap soracağınızı söylüyorsunuz.enteresan adamsınız vesselam."
mektup bu kadar ama helal olsun bahçeli'ye adam demişler, ben hala daha demeye bile tenezzül etmem.
son not; hala daha atatürk'e ve atatürk'ün yaptığı inkılaplara laf atmaya çalışıyorlar.he ben de onaylamam çoğunu ama laf etmeye bile tenezzül etmem.hakan bey ve ekibi o kadar düştüyseler artık durum vahim demektir.