seçim barajı

türkiye'de bir partinin mecliste parti olarak teslim edilebilmesi için ülke genelinde alması gereken oy oranıdır. bir zamanlar %5 iken kürtçülerin dehası harekatıyla bu 'a çekildi. böylece bunların önüne geçme ve çok sesliliği azaltma yoluna gidildi. tamam da benim sesimi temsil eden mecliste ya yoksa? bölücüler yine meclise girmedi mi?

şu an sırf akp'ye giden oylar bölünmesin diye baraj çekilmiyor. demokratik haklardan bahseden yeni liboş eski islamcılar bu durumda iptala bağlanıyorken bizim gibi halktan birini abdestli abdestli günaha sokuyor. hergün hatim(!) indirmekten bıktırmayan bir hükümet partisi var. çok hoşlarına gidiyor o hatimler...


(bkz:değmograaasi)

belki hiç barajın olmaması işlevsiz bölünme oluşturur ama da çok be kardeşim. Başbakanın istediği gibi 2 partili bir meclis oluşacak bu gidişle.

ülkemizde ne yazık ki her seferinde daha fazla demokratikleşmek amacıyla ortaya atılan seçim barajının kaldırılacağı iddiası koskoca bir yalandan ibarettir.yüzde onluk baraj çok yüksek diyebiliriz, zira avrupa ülkeleri içinde yüzde 1 ile yüzde 5 arasında değişen bu baraj türkiye'de en yüksek seviyededir ve olması da gerekir.ülke yönetiyoruz kardeşim, çer çöp börtü böcek ne yapacak mecliste?

kürtler bir şekilde meclise kapağı attığı için türk'ün oyunu temsil dışı bırakan sistemdir. %5'e düşürülmeli ve %1'i geçen her parti de en azından genel başkanı ile mecliste temsil edilmelidir. %1 demek, 500 bin kadar geçerli oy demek. boru değil.

ufak sağ, sol ve merkez partiler için zulüm olmuş bariyerdir.zamanında ''kekolar meclise girmesin'' deyu destek görmüş ama son 10 yıldır işlevini kaybetmiştir. kekolar hem meclise girmiş hem de istediği gibi deynek oynatmışlardır.artık bariyer sadece büyük birlik partisi, saadet partisi, büyük türkiye partisi, demokrat parti, işçi partisi, demokratik sol parti, hak ve eşitlik partisi, milliyetçi türkiye partisi gibi adı olan ama şanı olmayan ufaklıkları meclisten uzak tutmaya yarayan bir karantina aparatına dönmüştür.