servet avcı – Muhalif Sözlük
reis bugünkü yazısında, gılgamışçılardan bahsetmiştir.

http://tinyurl.com/ofl536e

***alıntı***
(b: ''Literatüre ‘milletine hakaret eden tek milliyetçi’ sıfatıyla girmekten ar etmem... '')
***alıntı***

:)
dünkü yazısında beni takip ettiğini, köşesinden bizzatihi beni zikrederek itiraf ve ilan etmiştir:

http://tiny.cc/b61w1w
uzun süreden sonra bana yeniçağ gazetesi aldıran adnan hocayla beraber iki kişiden biridir.her pazar günü gazeteyi alır, çay ocağına gider, çayımı söyler ve haberlere göz gezdirdikten sonra üstadın köşesine çekilirim.yazıya sigarayla başlar, yazının sonunda ise o sigara bitmiş, ikinci çay gelmek üzeredir.düşünmeye sevk ettiği için şükreder ve gazeteyi çay ocağında bırakır giderim.
son dönemlerde söylenmek istenilipte söylenemeyenleri söylemesiyle ciddi manada takdirimi kazanmıştır.
Nefret sucu soylemini ve ayrimciligini itiraf ettigi koseyazisindan sonra hrant dink vakfi'nin sitesi olan Nefretsoylemi.org'un kara listesine alinmis ve medyada dikkati uzerine cektiginden kendisiyle bugün gazetesi muhabiri tarafindan roprtaj yapilmistir.

Marjinallesen ve asiri uclarda gezen benim Sevgimi ve saygimi ziyadesiyle hak ediyor!

---------------alıntı---------------
(i: Mesela, terörle mücadelede şehit düşenleri anmak için mescidde yapılan programı basanlar arasında idare personelin de yer alması durumun vahametini biraz daha ortaya çıkarabilir. Bazı öğretim üyelerinin içinde 1950'lerin Sıddık Sami Onar'ı olma özlemi var.)
---------------alıntı---------------
http://tiny.cc/m6lztw
nizamı alem ocakları eski genel başkanı ve mhp mkyk eski üyesi, yeniçağ gazetesi yazarı. aynı zamanda adnan islamoğulları ile birlikte 40ambar.com'un değerli kalemlerindendir. trabzonludur.

2012'den beri okumayı en çok sevdiğim ve düzenli olarak takip ettiğim köşeyazarı olup cümle içerisine örnek ve yargıları çok güzel serpiştirmektedir.

son köşeyazısından;

---------------alıntı---------------
(i: Dünün ‘Artık gâvura gâvur denmeyecek’ algı düzeyinden, bugün ‘Artık teröriste terörist denmeyecek’ derecesine doğru evriliyoruz!.. ‘ihanet, kapıyı aralanmış görmesin, derhal ardına kadar açar’ pratiğinden habersiz biçimde yol alıyoruz...
‘Ateşle imtihan’da o ateşin hangi tarafında oldukları belirsiz tipler, basma kalıp cümlelerle, budala gibi davranmamızın önemini şöyle vurguluyorlar: “Osmanlı da, çok uluslu bir yapıydı, ama hoşgörü içinde asırlarca insanları bir arada yaşattı!..”
Milletin zekâsıyla dalga geçer gibi söylüyorlar bu narkotik cümleleri... Osmanlı’nın adaletini besleyen o gücü olmasaydı, yüzyıllarca hüküm sürebilir miydi? Geçelim hepsini, Bulgar çetelerinin önünden çatalca’ya kadar ricat eden düzenli ordu da bizim değil miydi? O ’adaletin hatırı’Osmanlı’yı niye kurtaramamıştı? Güçten düştüğünüzde,
otoriteniz sarsıldığında sizi neyi beklediğine dair bunlardan daha çarpıcı örnekler bulunabilir miydi?
Bu gevşekliğin nasıl bir domino etkisi meydana getirdiği..)
---------------alıntı---------------

http://tiny.cc/sjqusw