2006 yapımı çin filmi. yönetmeni wang quan'an ve başröl oyuncusu yu nan bu filmle 2007 yılında uluslararası berlin film festivali'nde (b: altın ayı) ödülünü ve jüri özel ödülünü ayrıca uluslararası chicago film festivalinde de en iyi kadın oyuncu ve jüri özel ödülünü almıştır. 4 ödüllü bu film (u: benden beklediğiniz üzere) romantik-dram türünde olup hikayesi şöyledir:
---------------ayırıcı---------------
çin'in iç moğolistan özerk bölgesinde bizim yörükler misali dağda-yaylada yaşayan moğol bir ailenin yaşam dramı evin erkeğinin su kuyusu açma sırasında bacağını sakatlaması sonucu karısının ailesine bakmaya çalışmasıyla başlar. hem koyunları otlatma hem ev işleri hem çocuk bakma haliyle kadını zorlar. her ne kadar küçük kızına baksa da kocası, sakat kaldığından bu zor yaşamı karısına çektirmek istemez ve ondan boşanma talebinde bulunur. karısı "(b: tuya)" en başlarda tek başına her işi halletmeye çalışsa da bu zor hayata yenik düşer ve (komunist rejimlerde basit ve farklı olan) şehir merkezindeki boşanma dairesine gider. memur boşanmayı gerçekleştirirken aynı zamanda evlenmek isteyen dullara da tuya'dan haberdar etme görevi olduğundan adamın bakımını yanında bulunan ablasına bırakmak ister. yalnız tuya buna yanaşmaz, kocasına üzülmekte ve bu yüzden ona acımayla sevme arasında bulunmaktadır. kendisine gelecek koca adaylarının eski kocası "(b: batur)"a da bakma kaydıyla evleneceğini şerh düşerek boşanmayı gerçekleştirir.
bundan sonra film; tuya'nın kendisini istemeye gelenlerle gözü önündeki kocasının çaresiz bir biçimde bekleyişini donuk ve hüzün verici bir dille sunar.
---------------ayırıcı---------------
filmde çin moğolistanı'ndaki evlilik müessesesini, bazı kültürel moğol figürlerini ve kırsalda yaşamı güzel bir anlatımla işlense de zaman zaman insanı dellendirmekte ve kahra boğmaktadır. batur reyiz'in içler acısı hali ve hala güzelliğini-çekiciliğini koruyan tuya'nın etrafındaki akbabaları sıkılmadan-daralmadan izlemek biraz zor. tuya'nın çaresiz ve hazin hali karşısında analığın-kadınlığın ne olduğunu ve ne olmadığını (u: onların perspektifinden
) öğrenerek empati yapmamak elde değil. tuya'ya da kızacağımız sahneler olsa da "o da bir insan ve nihayetinde kadın değil mi" sorusunu sorumluluğu ve vefası dikkate alınarak değerlendirmeli.
gerekli ikaz: bu film dram sevenler, "no happy ending" manyakları içindir. film bittiğinde "bu muydu lan" diyecek olanlar izlemesin söylim şimdiden! (u: sikerun )(u: etkilenmiş üzgün sımayli)
http://tiny.cc/guz0p
---------------ayırıcı---------------
çin'in iç moğolistan özerk bölgesinde bizim yörükler misali dağda-yaylada yaşayan moğol bir ailenin yaşam dramı evin erkeğinin su kuyusu açma sırasında bacağını sakatlaması sonucu karısının ailesine bakmaya çalışmasıyla başlar. hem koyunları otlatma hem ev işleri hem çocuk bakma haliyle kadını zorlar. her ne kadar küçük kızına baksa da kocası, sakat kaldığından bu zor yaşamı karısına çektirmek istemez ve ondan boşanma talebinde bulunur. karısı "(b: tuya)" en başlarda tek başına her işi halletmeye çalışsa da bu zor hayata yenik düşer ve (komunist rejimlerde basit ve farklı olan) şehir merkezindeki boşanma dairesine gider. memur boşanmayı gerçekleştirirken aynı zamanda evlenmek isteyen dullara da tuya'dan haberdar etme görevi olduğundan adamın bakımını yanında bulunan ablasına bırakmak ister. yalnız tuya buna yanaşmaz, kocasına üzülmekte ve bu yüzden ona acımayla sevme arasında bulunmaktadır. kendisine gelecek koca adaylarının eski kocası "(b: batur)"a da bakma kaydıyla evleneceğini şerh düşerek boşanmayı gerçekleştirir.
bundan sonra film; tuya'nın kendisini istemeye gelenlerle gözü önündeki kocasının çaresiz bir biçimde bekleyişini donuk ve hüzün verici bir dille sunar.
---------------ayırıcı---------------
filmde çin moğolistanı'ndaki evlilik müessesesini, bazı kültürel moğol figürlerini ve kırsalda yaşamı güzel bir anlatımla işlense de zaman zaman insanı dellendirmekte ve kahra boğmaktadır. batur reyiz'in içler acısı hali ve hala güzelliğini-çekiciliğini koruyan tuya'nın etrafındaki akbabaları sıkılmadan-daralmadan izlemek biraz zor. tuya'nın çaresiz ve hazin hali karşısında analığın-kadınlığın ne olduğunu ve ne olmadığını (u: onların perspektifinden
) öğrenerek empati yapmamak elde değil. tuya'ya da kızacağımız sahneler olsa da "o da bir insan ve nihayetinde kadın değil mi" sorusunu sorumluluğu ve vefası dikkate alınarak değerlendirmeli.
gerekli ikaz: bu film dram sevenler, "no happy ending" manyakları içindir. film bittiğinde "bu muydu lan" diyecek olanlar izlemesin söylim şimdiden! (u: sikerun )(u: etkilenmiş üzgün sımayli)
http://tiny.cc/guz0p