yaran fıkralar – Muhalif Sözlük
Temel bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine "Düz Mantık" diye bir kitap hediye edilir. Temel hediyeyi alırken sorar;

x: bu kitapta ne yazıyo?
y: okuyunca ögrenirsin...
x: ben onunla ugraşamam anlat bakiim sen bana...
y: ok bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?
x: evet var...
y: o zaman içinde su da vardır...
x: evet var...
y: içinde su varsa balık da vardır....
x: evet var...
y: balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
x: evet..
y: hayvanları seviyosan insanları da seversin heralde?
x: evet
y: o zaman senin sevgilin de vardir?
x: evet var
y: yaşlı görünüyorsun o zaman senin karın vardır?
x: evet var..
y: e karın olduğuna göre de homoseksüel diilsindir?
x: evet...
y: bak gördün mü?...

temel çok etkilenir! kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken
dursun'u görür... dursun'a sorar;

z: temel o ne?
x: düz mantık kitabı!
z: nasıl bişi bu anlat bakiim...
x: bak şimdi;
x: sizin evde akvaryum var mı?
z: yook!
x: o zaman sen ibnesin...
Adamın biri bara girer ve kendisine bir içki söyler. Barmen bir robottur. Adama mükemmel hazırlanmış bir kokteyli çabucak servis yaparken sorar:

"ıQ'ün kaç?" Adam "150" diye cevaplar.. Robot adamın ıQ seviyesine göre sohbete başlar, uzun uzun Quantum fiziği, küresel ısınma, biyoteknoloji, ekonomi, insanlığın seksüel gelişimi üzerine konuşur.. Adam robotun bilgisinden etkilenerek kendi kendine "Bu gerçekten inanılmaz" diye düşünür ve robotu denemeye karar verir.

Bardan kalkar, tekrar kapıdan girer bara gelir ve yeni bir içki söyler. Robot yine mükemmel hazırladığı içkiyi çabucak servis yapar ve sorar:
"ıQ'ün Kaç?" Adam "100 civarı" diye cevaplar. Robot bu kez uzun uzun sohbete başlar ama bu kez futbol, orsa, arabalar, rakı ve göğüsler hakkında sohbet açar.

çok etkilenen adam robotu bir kez daha test etmeye karar verir ve tekrar kalkar. Yeni bir müşteri gibi bara yaklaşır bir içki daha söyler. Robot çabucak servis yaparken sorar:
"ıQ'ün kaç?". Adam, "mmm, sanırım 50 civarı" der. Bunun üzerine robot, adama son derece yavaş bir biçimde şu cevabı verir:

- Ya... ni... Yi.. ne.. Ta.. yy.. ip'e oy ve... re... cek... sin... de... se.... ne...!!
kizilderilinin teki bizonlarini otlatiyormus.derken bir kovboy gelmis sormus:

- köpek senin köpeğin mi?
+ o köpek benim olmak!
- onunla konuşabilir miyim?
+ köpek konusamamak!

kovboy köpeğe yaklasir.

- nasilsin?
+ fena degil! (kizilderili saskin...)
- bu kizilderili senin sahibin mi?
+ evet.
- sana iyi davraniyor mu?
+ evet,cok iyi. gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor.(kizilderili bu arada kafayi yemektedir)

kovboy kizilderiliye tekrar sorar.

- bu at senin atin mi?
+ o at benim olmak!
- onunla konusabilir miyim?
+ at konusamamak!

kovboy ata yaklasir.

- nasilsin?
+ fena degil! (kizilderili daha da saskin...)
- bu kizilderili senin sahibin mi?
+ evet.
- sana nasil davraniyor?
+ iyi. bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor, fazla yuk bindirmiyor,gunde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve içinde yiyecek ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor.(kizilderili ne gözlerine ne de kulaklarina inanamamaktadir)

kovboy tekrar kizilderilinin yanina gelir.

- bu dişi eşek senin mi?
+ esek benim olmak,konusmak ama çok yalan soylemek...
gakgom hilalkent özel halk şoförüdür. sarahatun kadın doğum hastanesinin hemen önünde kırmızı ışıkta beklemektedir. yeşil ışık yandığında tam gaza basacakken çarşaflı bir (u: muhtemelen) palulu zaza ablamız yola fırlar ve alel acele karşıya geçer. kısa diyalog şöyle gerçekleşir:

- bacım bacım, iyle zart diye atlayıp nere gidisin?

kadın geriye döner ve aşağı doğru eğik bükülmüş kaşları ve ateş püsküren gözlerinin altından konuşarak:

+ hele densüze bag ha. saanne, gaynım gile gidim!
gakgo yine otobüs şoförüdür yalnız bu sefer iett'de işbaşı yapmıştır. sosyetik bir kokona kadın köpeğine "memelerim" ismini vermiştir. ve arabasının anahtarlarını evde unuttuğundan geri dönmek istemez. bu yüzden gideceği yere varmak üzere otobüse binmek istemektedir. lakin hayvanın toplu taşıma araçlarında yasak olup olmadığını hatırlayamamaktadır.

derken, ilk otobüs durur:

- merhaba şoför bey. ben bineceğim ama memelerimi de bindirmek istiyorum.

göbekli ve pala olan gakkoş şoför koltuktan kapıya doğru bakar ve "tevbe estağfirullah" çeker. kadın cevap verilmeyince sesini yükselterek gene sorar:

- şoför bey, size söylüyorum: memelerimi de bindirebilir miyim?

şoför bu sefer kadına döner ve şu okkalı sözler dökülür ağzından:

+ niye (u: sorusin) hanfendi, biz daşşaklarımızı dışarda mı bırakik?
temel ile dursun et balık kurumunda çalışıyorlarmış. bir gün buzhanede kapalı kalmışlar .soğuktan donma noktasına gelmişler. ertesi güne kadar da onları fark edebilecek kimse de yokmuş..

temel dayanamamış aklındaki şeyi dursun'a anlatmış. demiş ki:

- dursun, insanlar önce nereden donmaya başlarmış biliyor musun?
+ yoo..
- ön takımdan.. (u: sansür smaylisi)
+eee? yani? ovuşturacak mıyız?
- ovuşturmakla ısınmaz, ellerimiz buz kesti görmüyon mu? sıcak bi yuva lazım..
+ oha lan.. ulan temel sen diyorsan bu işin içinde bir ibnelik var ben yapmam, güvenmem..

temel durumu tekrar açıklayıp:

- istersen ilk sen ısın demiş sonra da ben...

dursun da kabul etmiş.. aradan 3 dk geçmiş temel sormuş:

-dursun ısındın mı?

dursun da "evet" deyip toparlanmış. sıra temele gelmiş tabi. temel işe koyulmuş hemen...
dursun, bekle bekle bekle aradan 5 dakika geçmiş... sormuş:

+temel ısındın mı ?

-yok henüz değil.. az daha..

aradan bir 5 dakka daha gelmiş temel kıpırdanmaya başlamış...
dursun şüpheli bi şekilde tekrar sormuş :

-temel ısındın mı ?

temel yine olumsuz cevap verinceeee... dursun dayanamayıp:

+ temel, ısınıyosan sorun değil de; s.k.yosan ayıp ediyosun...
yaran fıkralar başlığına girip de, müstehcen olduğu için eksi veren beyinlerin girmemesi gereken başlık türüdür.

zaten yaran fıkralar genellikle müstehcen olur ve bundan rahatsızlık duyan adam, bu başlığa hiç girmez.
giriyorsa da eksi basmaz. neticede eksi butonu bir ahlâk ölçer hadisesi haline getirilmemelidir. Başlığa uygun bir şey ise paylaşılan, buna eksi vermek komik oluyor cidden.

(bkz:ahlâk ölçer)
"hasta mısınız arkadaşım?" diye isyan etmemin müsebbibi başlıktır. ulan anasının bilmem nesinden arayıp bulup da eksi mi yağdırasınız tutuyor lan sizin (u: gahpecikler)

çok mu aradınız lan? ha? (u: sı.arım sizin mizah anlayışınıza) (u: ağzımı bozdurmayın şu mübarek ayda)
Yaşlı bir adamcağız ve bu adamında herşeye karışan çocukları varmış. adama bir gün yüzü göstermemişler. Derken birgün adam çok hastalanmış ve ölüm döşeğine düşmüş. çocuklarını yanına çağırmış ve bir zarf uzatmış ve demişki; Ben öldüğümde bu zarfta yazanları mezar taşıma yazın yoksa hakkımı helal etmem
çocuklar babalarının bu isteğini yapacaklarına dair yemin etmişler ve babalarıda birkaç gün sonra ölmüş. Babalarının vasiyeti üzerine zarfı açmışlar zarftan çıkan kağıtta "gezdim acem illerini geliyorum şamdan, geldim gidiyorum doyamadım hamdan" yazıyormuş mecbur yemin ettikleri için bu yazıyı mezar taşına yazmışlar ve mezara dikmişler. bir gün bu mezarlıktaki bir mezarı ziyaret eden yaşlı teyze yazıyı okumuş ve altına ilave etmiş ;Ey hacı nameni okudum dikine, yaşataydım tarılırdım tikine