poligami – Muhalif Sözlük
birden fazla eşe sahip olma veya çok eşlilik. erkek için gayet mantıklı ve sağlıklı bir yoldur! kitap ve sünnette tevile gidilmeksizin yeri vardır! (bilmeyen?)

evlilik dışı ilişki gibi ahlaksal çöküntünün yaşanmaması ve toplumun en küçük yapıbirimi olan aile kurumunu temelden yıkmaması ve bireysel hukukun devamı için (u: ruhsat olarak)elzemdir, ordinaryüs "ez" e göre!
elzem olmayan durumdur efendim. kontra yaparak şöyle diyelim. dinen caiz ve yaptınız. 3 kadınla birliktesiniz. 9 çocuk oldu. tayyip hesabıyla. kızlarınızın aynı durumda yaşamasını ister misiniz? basit bir empati yapın.
o konuda dini bende pek bilmem ama türk'ün kadınlara değer vermesiyle birlikte örfümüz de geleneklerimiz de böyle bir durum yoktur.
dinen caiz olmakla birlikte ayetn devamında ''sizin için tek eşlilik daha hayırlıdır.'' cümlesini de unutmamak gerekir.
benim anladığım kadarıyla dini referans alacak olursak karşımıza bir emir olarak değil, hak olarak da değil ancak bir ruhsat olarak çıkabilir. önce cımbızlamadan vazgeçmek gerek. kuran çağlara hitap eden bir kitaptır, bu nedenle ayetlerin nüzul zamanı, dönemi, o dönemin özellikleri gibi hususları gözardı etmek, ayetlerde anlam sapmasına neden olacaktır. kuran öncesi dönemde zaten çok eşlilik fazlasıyla mevcut, yaygın ve çok çirkin hallerde gerçekleşmekteydi. bir kere bahsi geçen ayet bu durumu sınırlayıcı, buna bir düzen getirici ayettir, bunu görmek gerek.

örneğin eşi çocuk doğuramayan bir adamın mevcut eşini boşayıp yeni bir eş almasındansa onu aile bütünlüğü ve sosyal haklarından mahrum bırakmayıp bu gayeyi gerçekleştirebilecek ikinci bir eşin alınması bu "ruhsat" kavramına örnek gösterilebilir.

ayrıca ayette yetim kızlar kavramına yapılan atıf asla ıskalanmamalıdır, bu da ayetin hitap alanını oldukça daraltan bir noktadır, kaçırılırsa çok yanlış yorumlara sebep verebilir.

bir diğer mevzu, bahsi geçen ayette allah'ın defaatle adalet kavramına vurgu yapıyor oluşu ve en mühimi ise tek eşliliği en güzel model olarak ortaya koyuyor olmasıdır.

şimdi tüm bunları topladığımızda aslında muta nikahı tarzı bir sosyolojik alt yapısı olan konu ve ayetin bu konuyla olan bütünlüğünü görüyoruz. islam gibi büyük bir devrimi halk kitlelerinin içselleştirmesi çok kolay olmadı çünkü kuran mal, mülk, zina vs. konularında çok net sınırlamalar, düzenlemeler getiriyordu. hatırlayın, isyan edip peygambere karşı savaş açanların gerekçeleri arasında bunlar başı çekmişti.

muta nikahı mevzuunu hatırlamak gerekirse, zaten mevcut olan uygulamaya peygamber harp zamanında uzun süre kadınlardan ayrı kalan askerler için cevaz vermiş, hayber savaşıyla birlikte yasaklayıp haram kılmıştır.

yani bahsetmeye çalıştığım şey dinin bazı uygulamalarında bir transition yani geçiş olduğu. ayeti tüm bu sosyolojik alt yapı bütünlüğünde ve sonunda tek eşliliğin model olarak sunulduğu gerçeğiyle düşündüğümüzde, aynı geçişin burada da mevcut olduğunu görebiliriz. mevcut kötü bir durumu toplum nezdinde önce sınırlama, sonra doğru ve güzeli tavsiye ve teşvik etme ve ardından da kötü olanı tamamen yasaklama.

dolayısıyla bu çok eşlilik mevzu öyle hak falan değildir. hele günümüz koşullarını düşündüğümüzde hiç değildir. peygamber dönemi uygulamalarda bir aile bütünlüğü içinde, aynı hanede yaşayan insanlar nerede, bugün başakşehir müteahhitlerinin ikinci üçüncü eşlerine ayrı ev tutup bir gün orada bir gün burada yatıp kalkması nerede. bir kere mevcut hukuki düzenlemeler tek eşe hukuki dayanak sağlıyor ve doğal olarak ikinci üçüncü eşlerin medeni hukukun hiçbir alanından yararlanması mümkün olmuyor. e allah adil olun diyordu ayette, nasıl olacak bu?

tüm bu teorik tablonun yanında, bu mevzu bir kemalat işidir. kuran tüm çağlara ve tüm insanlara hitap ediyor. yani bu muhattapların arasında beyni çükünde yaşayanlar da var, yok değil. ama allah ortaya bir örnek model koyuyor, burası çok önemli.

mustafa islamoğlu reyiz de güzel bir yerden bakmış, dinleyelim. http://tinyurl.com/n4pyumn
mehmet akif'in "köse imam" manzumesinde değindiği konudur. allah'ın tek eşlilik tavsiyesini görmezden gelip yaptıklarına, sünnet diye dinî gerekçe arayanlara gerekli cevabı vermiştir:
---------------alıntı---------------
...
Sıktı akşam "edemem, üstüme evlenme!" diye.
ne demek! Dörde kadar evlenir erkek, demeye
Kalmadan başladı şirretliğe... Kızmaz mı kafam?
-Kustuğun herzeyi yutsun diye, hey sersem adam!
Dövüyorsun, boşuyorsun elin öksüz kızını...
Haklı bir kerre ya! insan boşamaz haksızını.
-Boşamaz Amma da yaptın! Ya şerîat ne için
Bize evlenmeyi tâ dörde kadar emr etsin
iki alsam ne çıkar sâye-i hürriyyette
Boşamışsam canım ister boşarım elbette.
işte meydanda kitap! Hem alırız, hem boşarız!
- Dara geldin mi, şerîat! Sus ulan iz´ansız!
Ne zaman câmi´e girdin Hani tek bir hayrın
Bir kızılbaşla senin var mıdır ayrın, gayrın!
Ağzı meyhâneye rahmet okuturken, hele bak,
Bana gelmiş de şerîatçi kesilmiş... Avanak!
Hangi bir seyyie yok defter-i a´mâlinde
Seni dünyâda gören var mı ayık halinde
Müslümanlık´ta şerîat bunu emretmiş imiş:
Hem alır, hem de boşarmış; ne kadar sâde bir iş!
Karı tatlîki için bak ne diyor Peygamber:
"Bir talâk oldu mu dünyâda semâlar titrer!"
iki evlense ne varmış... Bu yenir herze midir
Vâkıâ ba´zen olur, dörde kadar evlenilir...
Bu kimin harcı, a sersem, hele bir kerre düşün!
Tek kadın çok sana emsâl olan erkekler için.
Hani servet Hani sıhhat Ne ararsan mefkûd;
Tamtakır bir kese var ortada, bir sıska vücûd!
(b: Sen duâ et ki "şerîat" demiyor evde karın!
Yoksa, boynunda bugün zorca gezerdin yuların!
Karı iş görmiyecek; varsa piçin bakmıyacak,
çamaşır, tahta, yemek nerde Ateş yakmıyacak,
Bunlann hepsini yapmak sana âid "şer´an!"
çocuk emzirmeye hattâ olacak bir süt anan!)
...
---------------alıntı---------------
islam'da poligaminin olması mantıkla veya mücbir sebeple açıklanamaz, açıklanmamalı. koşullarda bu aranabilir ama direk kendisini açıklamak için tefsir ilmine ve sünnete vakıf olmak gerekir. bu da kişinin imanına veya teslimiyetine kalmış. amel herkeste eksik ama itikad da giderse sıkıntı doğurur. tabi ki anayasal hakkımızdır özgür düşünce ve inanç. laiklik işte bu yüzden var ve gereklidir. lakin bu dinin yontulması veya reforme edilmesi manasına gelemez. kişinin bunu hoş görüp görmemesi dinin geçerliliğini veya hükmünü değiştirmez. zaten din dogmadır. inanırsın, inanmazsın olur biter. katılıp katılmayacak bir görüş ve konular değildir ayetler. çünkü insan kelamı değil. imtihanın yoksa bir anlamı kalmazdı.

geleyim mevzuya: çok eşilik ayette geçer, nisa süresinde 3. ayette yazar. bu emir değildir, ruhsattır ve zaten tefsirde farklılıklar vardır. mesela sadece yetim kızlarla evlenmeyi anlamak gerek diyen de var veya eliniz altındaki cariyeyi hür kıldıktan sonra nikahlayın diye anlamak gerek diyen de var. ama cumhur (yani 1400 yıldır olan ekseri uzman görüşü diyeyim) adaleti ve gücü yetmeyi koşul olarak bu ruhsat için anlamak gerektiğini belirtir. adaletten kast; manevi sevgi ve yakınlık değil, eşit süre ve eşit alakadır. yani birinde ne kadar vakit geçiriyorsan diğeriyle de aynı olmalı veya rızası aranmalı. birine nike ayakkabı alıyorsan diğerine de nike veya eşdeğeri alınmalı. gücü yetmekten kast ise, sağlık ve ekonomik güçtür. o zaman bu 3 koşul sağlanamıyorsa bu zaten evliliğe manidir. lakin 3 koşul sağlanabiliyorsa kimse bunu tevile gidemez, poligami yapılabilir kitaba göre. ilkten sonra yapılan evliliklerde aynı şartlarda yani meclisli-toylu-ilanlı yapılmalı. gizli kapaklı olmaz. onların da hakkı korunmalı.ilk eşin rızası mevzuu benim bildiğim yalnızca hanefide nikah kıyılırken inikad(kurucu anlaşma) şartlarından olup ilk eş nikah kıyıldığı zaman "üstüme 2. bir eş getirmemesi kaydıyla" gibi icabın kabul edilmesi hususunda var. bu durumda sadece rıza aranıyor. zaten eş nikahta söylüyor bunu, ikinci gelirse ilkin nikahı düşer. ilk eş rızasını bazı günümüz hocaları modernizmden bazıları da imam nikahını gizli kapaklı yaparak nikahın bizzat kendisini ve anlamını dezenfarmosyona uğratıp işi manipüle ettiklerinden dolayı söylüyorlar. ama bu yarım ifadelerden ibaret. yoksa tümünü söylemek zorunda kalırlarsa benim gibi konuşmamalılar! sünnete ve peygamber ve hulefa-i raşidin dönemine bak. hepsi böyle uygulamış.. demek ki diğer yorumlar cumhura yetişemiyor. hz. ali de çok evli, sultan abdulaziz de..

yani ezcüml.. bir ilahiyat fakültesi öğrencisi olarak söyleyeyim(u: fsb) iktidarsızlık yoksa, zenginsen ve nikah şartları varsa 4'e kadar alabilirsin. şayet 2,3,4 alırken birine fazladan gidersen fazla vakit geçirirsen mesela ilkinde 2 gece ikincisinde 5 gece olursa.. ya da birine elazığ tokiden ev alırken diğerine istanbuyl bahçeşehirden 4+1 yaparsan işte orada adalet sağlanamaz olur. buna kanaat getiremeiyorsan zaten baştan olmaz. ama yok genç de olsa yaşlı da olsa çirkin güzel de olsa.. zengin fakir de olsa.. slav (u: tabi müselman veya en azından ehli kitab olma koşulu zaten var) da türk de olsa.. hepsine 3er gece.. 1er ev, 1er araba.. aynı marka veya değerde elbise esya ve yemekler felan.. gerisi bizim insan kafasıyla yaratana isyanımız olur.. baştan söyledim kabullenip kabullenmemek kişiye kalmış. bu dinin kendisini bağlamaz veya kişiye tevil hakkı vermez. bu konu ideoloji değil ki herkes yorum yapabilme hakkına sahip ola..! kimse, eşi aldatmayı veya zinanın yaygınlaşmasıyla aile hukukunun gidişatını veya toplum yapısının bozulmasını konuşmuyor. zinasız fuhuşsuz toplum için çok eşliliğe tarafım ama seküler hukukta da karşılığı olmalı. bizde 2.eş medeni hukukta yasak olduğundan hatunlar hakkını arayamıyorlar. o sıkıntı tamamıyle giderilinceye kadar buna yaklaşmamaya özen gösterebilmeyi TAVSiYE EDEBiLiRiM AMA "YOK OLMAZ ASLA" DiYEMEM, denmemeli! zira ben koymadım kanunu, bana laf sölemeyin..

not: şimdi yarrak kürek biri çıkar, "işte sizin muaviye kafası atanız keyfi" der.. :)