adnan oktar – Muhalif Sözlük
harun yahya amcamız.. hani biz küçükken bedava (b: evrim aldatmacası) adlı kitapları dağıtılan ve sonra da onu okulda arkadaşlara bir pohaça fiyatına sattığımız..evet evet o amca. en başlarda güzel gidiyordu, bize din derslerinde hazırlattığı cd lerden muhteşem görsel şölen ışığında bilimle islamı ve kur'anı anlatıyordu.

güzel bir amcaydı.

sonra dergileri tübitak ile yarış halinde gibiydi sanki. sadece bilimsel verileri kullanıyorlar işin slogan kısmında kalmıyorlardı. hatta arkadaşlarımız namaza başlasın diye onun cd ve dergilerini verirdik.

sonra harun yahya amcamın artık olmadığını öğrendim.

milli görüşçü arkadaşlarım inatla necmettin erbakan diyorlardı onun için. mehdi yapılmıştı bile çoktan. halbuki haber bültenlerinde şok şok şok diye sunum yapılan bir akşam seren serengil'in müridiyle işikisinden dolayı kendisini yakalattığı uzun saçlı kilolu bir adam çıktı. bayağı zengin, köşkleri, hayvanları ,tahtları, osmanlı tuğraları falan varmış. adı adnan oktarmış. laik rejim, uyuşturucu, fuhuş, örgüt kurma, anayasal düzen..vs. kabarık bir suç listesi vardı.

ama ben harun yahya amcayı çok sevmiştim.

büyüdüm ben.. ben büyüdükçe onu daha iyi tanır olmuştum. önce meraklılığımdan cemaatinden 4 zengin kızla tanışmıştım istanbulda, içlerinden 1i kazaktı o yüzden (u: gb). sonra baktım ki namaz vakitlerini 3e indirebiliyorlar, cemi savunuyorlardı. (b: türban takılmasa da olur) diyorlardı. (b: noluyoruz booolm) diye sorduğumda (b: hep yanlış yorumlardan dolayı islam zorlaştı) diyorlardı.

(b: mehdi geldi o tüm hükümleri birleştirdi ve yeniden yorumladı )diyorlardı. (b: kim bu mehdi, güzelim anlat bakim?) diye sorduğumda ise o öğretici amca olduğu cevabı veriliyordu.

yeter be!

artık adamı dellendirecek bir imayla mehdiliğini anlatan o amcayı okumuyordum ve söylediklerine itibar etmiyordum. benden uzak ALLAH'a yakın diye yakamdan düşsün istiyordum.

2005ti, endonezya jakarta'da malezyalıların öğrenci evine konuk olmuştum. herşey iyi hoş gidiyor, ortasında avlu olan kışla gibi bir pansiyon. neyse bir baktım duvarda göze aşina yazı puntoları ve resimlerle dini posterler var. lan dedim (b: endonezce bunlar ama bi yerden şey ediom ben) diye sokuldum posterlere.

vay a.q. amcam buralara kadar gelmiş ayar çekiyor. sorduğumda;

(b: türk bir alim) ,dediler,(b: çok doğru şeyleri söylüyor. adam bilimle kur'an ayetlerinin doğruluğunu gösteriyor. ayrıca kıyamet çok yaklaşmış, alametlerini örnekliyor. mehdi gelecek, batı oyunlar oynuyor bu yüzden birlik olmamız lazım. )

dumura uğramıştım, damarlarımdan sanki kan çekilmiş tüylerim diken diken olmuştu.

-siz nasıl ulaştınız bu adamlara? kim bunlar?
+onlar ulaştı buraya üniversitelerde konferanslar verdiler.
-endonezya'da ve size mi? ne konferansları?
+evrimin,ateizmin ve komunizmin aldatıcılığından bahsedip hepsinin yalan-yanlış olduğunu gösterdiler.
-hassiktir (u: burayı türkçe söyleyince adamlar ,anlamadım ne, diye sordular ben de heyecandan zorla gülebildim)
+niye sordun, biliyor musun bunları?
-sen benim hangi milletten olduğumu biliyor musun?
+alman mısın, ingiliz misin?
-hayır değilim. ben de türk'üm!
+o zaman sen de müslümansın, osmanlıyı ben çok seviyorum.....

sonra hilafetin tekrar türklere gelmesi gerektiğinden, islam birliğinin türkler tarafından kurulup yönetilmesinden falan bahsetti. odasından çağırdım o zamanlar sözlüsü olduğum eşimi ona sordum, anlattı. hemen hemen her üniversiteye girip milleti tavlamışlar. türküm deyince ben onu soruyorlardı bana tüm üniversiteliler. google aramalarında en çok endonezya'dan arandığı, orda çok güçlü olduğunu öğrendim.

ne adammış bu amca.. acaba sapık fikirlerini de biliyorlar mı diye soracaktım ki zaten adamların itikadi meselelerde sıkıntıları var ve biraz da milliyetçi damarımdan dolayı sustum.

sonra bir zaman geçti. üniversite hayatına son verip memuriyet hayatına atıldık. bir yerleşim biriminde ocak başkanlığı da yapmaya başladık . bir gün üniversiteler masası başkanı (şimdi karadenizin ünlü bir ilçesinde ocak başkanı) okuldan bir grup dindar arkadaşları olduğunu , çok kültürlü olduklarını ve ocakta sohbet vermek istediklerini söyledi. çağır önce tanışalım dedim. ve haklarında masa başkanına yönelttiğim sorulardan aldığım cevaplar bana yine birilerini hatırlatıyordu.

evet gene onlar.. (u: sonra tabi ki gelemediler) (u: tanışmaya bile) (u: çekindiler benden)

yeter artık, düşün yakamdan be amca dedim içimden. güzel adamdın, doğru yönlerin de var ama bu kadar nefsçi bu kadar hırsçı olma. milletin itikadını bozacaksın dedim. (b: içimden...) (u: gb)

şimdilerde facebook'ta bizim camiadan elemanları ekliyor ve propaganda yürütüyorlar. türk-islam birliği ve dini terimleri gören bizim bbp tabanı da atlıyor. gruplarına, sayfalarına resmen bedava avukatlık yapıyorlar yorumlarıyla.

artık bugün gına geldi, ukdeyi de görünce yazayım dedim:

bakınız, uyarıyorum (u: ittihat terakkiye selam çakan sımayli): eserlerinden faydalanın ama örnek vermeyin, göstermeyin, milleti oraya sevketmeyin.

adnan oktar hoca hakkında araştırma yaparsanız siz de göreceksiniz sakıncalarını. etrafına zengin çocuklarından bir duvar örmüş bu yalancı mehdiye kanmayın. insanların itikadıyla oynanmasına da müsade etmeyin.

hadi amca, güle güle.. mümkünse bir daha karşıma çıkma. yoksa insan insanı ziker mi hiç demem,anlamam günaha girerim bak bi dahaki sefere!

nedir ulan!

(u: ukde) (u: alperen)
Ne idüğü belirsiz garip bir adam. ben haala cozebilmis değilim.
Kendisinin mehdii konusundaki dusuncelerini dinlediğimde anlamıstım.
Mehdiye kafayı takmıs, mehdi olduğunu iddia etmiyor ama mehdi olduğunun birileri tarafından soylenmesinş sitiyor. konusmadaki cumleler ve kavramlar dikkatle seçilmis belli ki..

Bir de çıkarmıs türk islam birliğidir sudur budur konusup yazıp duruyor...
Alparslan Türkeş, Muhsin yazıcıoğlu yapamadı sn yapacaksın oyle mi türk islam birliğini... Pehhh

Her türlük,islamcılık denilene aldanmayın
son olarak 'cübbeli'nin seks kasedini izledim, iğrençti, yani bu adam ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum nasıl öyle bir şey yapabilmiş, resmen pornoydu yani hiçbir şekilde montaj olma ihtimali yok' sözlerini söylemiştir canlı yayında. yayında link verseydi de biz de görseydik dedirtmiştir.
ayakkabı numarasına kadar beklenen mehdi'nin özelliklerini sunmuş bir alim(!)'dir.

önceleri iyiydi gerçekten türk-islam birliği diye siteleri, kitapları falan vardı. (hala da vardır büyük ihtimalle) sonradan kedi canını falan yemeye başladı kızların. son bombası "very big cat you"dur. takipçisiyiz.
ingiltere'deki kırmızı halk otobüslerinde dahi reklamı olan kişi.bilinçaltı tekniğini uygulayarak ingilizlerin beynine girmeye çalışıyor kerata.

ilk olarak 8 yaşlarında bi evin bahçesinde düzine düzine sahibi olmayan (!) kitaplarla tanıdım.kitapları alıp alıp maymun ve insan resimlerine bakıyorduk sadece.ve beynimize kazınan evrim teorisiyle "lan atalarımıza bak diyorduk."meğer adam tam tersini anlatıyormuş.
maşallahlı inşallahlı videolarını görmeden önce kendisini dinlemeğe değer bulurdum saygı duyardım. ancak artık iplemem kendisini...canlı yayında Allah adını kullanarak manken gibi kızlara asılan biridir gözümde