ali balseven – Muhalif Sözlük
Kahramanmaraş'ın kahraman evladı, nur yüzlü yiğit, davasını satmayan bozkurt yürekli şehitdir.

cennet mekan atsız Ata'ya kulak vermiş, türkçülük ile şereflenmiş bir talebeydi ali'm.
köylü çocuğuydu, fakirdi ama bütün imkansızlıklara rağmen okumuş ve Ankara'da ziraat fakültesini kazanmıştır.
tek gayesi iyi bir türk olarak okuyup iş sahibi olmak ve anası ile babasını şehire getirip rahat ettirmektir.
kalbinde ailesi, vatanı ve töresi dışında bir sevdiceği yoktur.

lakin Amerikan sümüğü, korkak denyo, tek üstün özelliği ses tonu olan, Kayseri'de huzursuzluk çıkardığı için devlet tarafından Kıbrıs'a sürgün edilmiş sorunlu bir aileden gelen tırsak hüso'nun çakalları tarafından yolu kesilmiştir.

25 mayıs 1975
akşam vakti, kurtuluş parkı.
Ali'min yolunu kesti çakallar.
ali'm tek, çakallar yığınla.
ali'm silahsız, çakallar silahlı.

Ali'me bıçaklarını sapladı çakallar. Ali'min kanları ıslattı yolları.
lakin ali'm ölmedi.
çakallar ürktü. ''bu nasıl bir adam'' dedi. ''ölmüyor'' dedi. ''halen savaşıyor'' dedi.
ali'm kanlar içinde bir o çakala, bir bu çakala çaktı yumruğunu.
çakallar inleyerek kaçtılar.
lakin Ali'min kanı bitti. ve orada şehadet şerbetinden içti.

çakalların yolbaşçısı ''biz Yahudi aleyhtarı değiliz, çünkü onlarla hiç savaşmadık'' diyen godomanın teki.
şimdi bu godomanın talebeleri, Samsun'da atsız Ata'nın şiirlerini okuyarak oy toplamaya çalışıyor.

Ali'min davadaşları ise Ali'min yolundan gidip türklük için hizmet etmeye devam ediyor.
soyluca ve güzel kokarak.
Atsız ve Türkeş'in fikir ayrılığının sonucudur Ali balseven'in ölümü. Türkçü bir gençti yirmibeş yaşında ülkü ocaklarına katıldı. ülkücülerin fikirlerini benimseyemedi ve ocaktan ayrıldı. 28 mayıs günü kurtuluş parkında ülkücüler tarafından öldürüldü.

Atsız ata olayla ilgili şu yorumu yapmıştır;
"aynı madalyonun öteki yüzündeki manzara da daha az acıklı değildir: 28 mayıs günü, ankara'da öldürülen ali balseven'in başına gelen iş yine sosyal hastalıklara karşı aşısız bir güruhun marifetidir: 1948 maraş doğumlu olup sıkıntılı bir hayat mücadelesinden sonra ankara ziraat fakültesine giren ve gözüpek, katıksız türkçü bir genç olan ali balseven milliyetçi bir partidir diye mhp ye girip bu partiden, türkçü olmadığı kesinlikle anlaşıldıktan sonra çıktığı için üstüne çektiği düşmanlıklar sebebiyle ve kahpece öldürülmüştür. balseven’i öldürenler bir kere nâmerd insanlardır. merd olsalardı silahsız bir kişinin üzerine silahlı bir kaç kişiyle saldırmaz, görülecek hesapları varsa onu eşit şartlarda erkekçe vuruşmaya çağırırlardı. sonra bunlar kuşbeyinli yaratıklardır. bu davranışın kendilerine bir şey kazandırmayıp çok şey kaybettireceğini, balseven gibi düşünenlere ise çok şey kazandıracağını düşünememişlerdir. onlara hatırlatalım: türkçülük kolay iş değildir.

geceleyin köşe bekleyip bir kişiye birkaç kişiyle saldırmak gibi rezaletlerin türkçülükte elbette yeri yoktur. türkçülük sözünün eri olmak, ettiği yemine sadık kalmak ve yalan söylememektir. türkçü taviz vermez ve politika yapıyorum zannı ile “biz yahudi aleyhtarı değiliz; çünkü onlarla hiç savaşmadık” gibi gülünç sözler söylemez. türkçülük makam hırsı ile bağdaşmaz.

başkanlık vasıflarından mahrum insanların başkalarını kötüleyerek liderlik davası gütmeleri, hilekâr daltabanların oyuncağı olmaları kadar acıklı durum yoktur. başkan olacak adamın bütün ömrü dimdik geçmiş olmalı, mazisinde kendisini küçük düşürecek bir zaaf bulunmamalıdır. vaktiyle kendisini sorguya çekenlere “hatamı anladım. beni affetmenizi istirham ederim” diye mektup yazanların liderlik davası don kişot cakasından başka bir şey değildir. böyle liderler ilk seçimde silinmeye mahkumdur.

yüksek tepelere kartal da çıkar, bazen yılan da çıkar ama kartal yükselerek, yılan sürünerek çıkar.

ötüken dergisi, 17 haziran 1975"

öldürülmesinin gerekçesi davadan dönmesiymiş falan filan diye zırvalarlar kan içici köpek çocukları. senin başbuğ dediğin adam kendi davasına sahip çıkamıyor, davadan döneni vurun mu diyor? bu kadar dava adamıysan git önce başbuğuna sık iki el. Tanrı Türk'ü korusun.
Bazı insanlar için vaz geçilmez polemik malzemesi... Evvelden bahsi geçtiği konulara müdahil olmak gibi kuruyasıca bir huyum vardı, artık yok... Tek diyeceğim kimse rahmetlinin ile ilgili yalan yanlış bilgilerle boyundan büyük laflar etmesin...