bursa

Her köşesini köşe bucak özlediğim dünya güzeli şehir. Ahmet hamdi' nin dizelerinin taşa toprağa bürünmüş hali. Keşke gitsek.

muhtemelen tüm hayatımın konsantre bir özeti olan üniversite yaşantımın geçtiği şehir. bu açıdan kendimi şanslı saydığım konulardan biridir kendisi. çok güzel insanlar tanıdım, çok büyük mutluluklar, çok büyük acılar, sevinçler, özlemler.. hepsi bursa'da yaşandı. her taşında anım var denir ya, benim için bir nevi öyle bursa. pek çok taşında anım var gerçekten. bir abim, birçok kardeşim var. fırsat buldukça soluğu alacağımız yer olacak ölene kadar, öyle görünüyor. bursa'da kaybolanın başka şansı yok.

ilceleri de kendi gibi guzel. birkac kez gezmisligim ve yerlilerini sevmemisligim vardir! yine de tarihi, dogasi hatrina cekiyordum nazini. yalniz ne kadar burda yazilmis olmasa da internet aleminde kotu unvanlara sahip. fatih urek'in memleketi olma levelinden "bursa cocuguyum ben, her yerde.." leveline gelmisti. agzim acik izliyorum tabi. sonra bir "bademleme" tarikati cikti ki artik iyice korkar olmustum. son haberlerde ordege tecavuzu de gordukten sonra artik gazetelerin 2 ve 3. sayfasinda taci bulunan samsun'u devirmekle kalmayip iyice fark atmistir. bizimkiler en azindan straight takiliyor, bu ne abi?

Latife tabi.. (u: :])

türkiye'de milli reflekslerin en yoğun olduğu trabzon-samsun,bursa-izmir hatlarının şehirlerinden.

"Lan oğlum Bursa'ya bir gidişimiz vardı, ay bir de dönüşümüz vardı." gibisinden bir esprisi vardır. Kumaşı ile meşhurdur ve ipeksi elbiseler giydiği için erkekler, erkeklik özelliklerini yitirirler. Bunun neticesinde değişik şekillerde konuşan erkeksiler ile karşılabilirsiniz. Hoş, ben 3 gün kaldım, sadece bir erkeksi ile karşılaştım. Abartıldığı kadar yok yani...

''bahtsız ülkücüyü çölde kutup ayısı mikermiş'' sözünü, ülkücülerin gözüne-gözüne birkez daha sokan şehirdir.
biraz önce oturmuş, anahaber bültenimi izlerken, ''bursa'da olay çıkaran provakatörler göz altına alındı'' haberiyle, televizyona pür dikkat kesildim.
birde baktım ki, ekip arabasına karga tulumba sokulan provakatörler, kameraya karşı bozkurt işareti yapmakta.
işte cahil ülkücülüğün kaderi. yıllardır hem genelbaşkanlık hemde il-ilçe başkanlıkları sürekli ''polisin askerin işine karışmayın'' diye yırtındılar ama görülüyor ki tesir etmemiş.
yakalananlar içinde bir tane bile terörist yok. haberler ''var'' diyor ama görüntüdekilerin hepsi bizim andavallardan oluşuyordu.
niye?
çünkü terörist zeki. dağılır bir ara sokağa, izini kaybettirir. yüzünü poşuladığı için kimliğinide tespit edemezsin. polis, mahallelinin istihbaratını değerlendirerek onları yakalar ama, eline baltayı alıp, meydana fırlayan ülkücü kardeşimiz yüzünden bu istihbaratı değerlendiremez.

neyse artık. olan olmuş. nezarette iki gün takılır, sonra evlerine yollarlar.

bu arada haberler diyor ki, teröristlerin hedefinde mahalle yokmuş. eee ozaman bizim öküzler niye atlamış, anlamış değilim.

ajansların geçtiği haberler doğru ise yavuz selim ve ulus mahallelerinde türk-kürt çatışmasının ufak versiyonları yaşanıyormuş iki gündür. bu gece duaya yatalım da çıksın artık şunun büyük boy versiyonu.

http://tinyurl.com/9ukfgvk

http://tinyurl.com/9uw2fot

türk tarihi açısından ve osmanlı tarihi açısından çok önemli bir şehirdir. ayrıca tanpınar'ın beş şehir adlı kitabında anlatılan şehirlerden biridir.

bursa denilince aklıma uluabat gölü gelir pek bi severim oraları, emekli olunca yaşamak isterim oralarda bi yerde.(u: huzur dolu sımayli)

Bursa Başlığına Bir Nazire:

BURSA BûSESi

Gel efendim,
sırılsıklam seher sessizliğinde
bulutlar göğe ağarken
dua çınarından düşelim yola
duasıyla Somuncu Baba’nın
doruğunda durduralım zamanı
gel öpelim duvağından
Kurum kurum kurulan dağın...

doğulu ve batılı simurgların
ve bilumum göçmen kuşların
kuş diliyle seviştiği
elif elif söyleştiği
kilitsiz kuşluklarda
kır atınca Orhan’ın
gel öpelim kaftanından
büklüm büklüm bükülen Koza Han’ın...

zevâlinde güneşin
uzayan gölgelerle
şadırvanlarca serin
yeşilince yeşilin
yüz sürelim mihrabına
biteviye en kısa anın
muttasıl meşk eden
isimsiz kör hattatın
gel öpelim gözlerinden
Kıvrım kıvrım kıvrılan vâvın...


Setbaşı’nda pervâsız
rengârenk muhâcir kız
-sevsem öldürürler
sevmesem öldüm-
saçları lüle lüle
gel more otur şöyle
bir bûse ver şeftalinden
agana selam söyle.
Cumalıkızık’ ta mıhlanan
erguvan dalında sallanan
ve zembereği boşalan
gel öpelim sevgilim
ağzından bal damlayan ovanın

alaca karanlığından akşamın
gecenin en ücrâ ucuna değin
özene bezene aşkla hilkatin
gel öpelim gizlerinden
sevmek zamanları Bursa’nın...

(enver manastır)