tgrt evliyalar serisi – Muhalif Sözlük
hatırladığım bir bişr-i hafi vardı. hey gidi günler... bişr-i hafi'yi dinledikten sonra yerde arapça yazan bir parça kağıt görsem, alıp hürmet edip odamın baş köşesine assam ve ben de ersem diye az dolaşmadım sokaklarda. yalın ayak dolaşmak yemezdi tabi, terlikle dolaşırdım. bula bula da tan gazetesinin hunharca kullanılmış ve atılmış sayfalarından başka da bir şey bulamazdım pek. doğal olarak da eremedim ve şu an buradayım. bir umut oğlum erer belki diye adını da alperen koymayı ihmal etmediğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.
akşemseddin hz.lerini, azi mahmud hüdai h.lerini ve birçoğunu öğrendiğim, ilk kez dinlediğim kasetlerdir.hala dururlar evde ve reha yeprem'i ilk tanıdığım kasetlerdir.sağolsunlar bu seneki kpss'de akşemseddin hz.lerini bu kasetlerden kalma hatıralarımla doğru yanıtladım.bir de peygamber efendimiz'in hayatını anlatıldığı resimli, renkli "sevgili peygamberimiz 1,2,3,4,...." adlı seri vardı.bisikleti de gaete dağıtsınlar diye zaman gazetesine verdiydi abim ama hala geri alamadım.o benim hatıralarımın olduğu bisiklet.en yakın zamanda geri alacağım.şimdilerde ise dvd şeklinde piyasaya sunulmakta bu gaeteler ama türkiye gazetesi en büyük yandaş gazete görevini üstlendikçe eski günlerine hiçbir aman ulaşamayacak.

(bkz:türkiye gazetesi)
kronolojik sırası bile bozulmaksızın aynısını yaşamış bir aile ferdi olarak şunu eklemeliyim ki, ihlas'ın şofbeninin üstüne şofben tanımam arkadaş.. Ha bir de yakın zamana kadar pert olana dek kullandığımız Türkiye gazetesi logosunu taşıyan plastik türevinden imal edilmiş olan duvar saati vardı...

Stres bilekliklerinden hiç bahsetmeyeyim iyisi mi (u: laf sokan smayli)

(bkz:power & balance bileklikleri)
gece gece nerden aklıma geldi bilmirem amma, bir de bunlar vardı vakti zamanında. 90'lı yıllar, evimize türkiye gazetesi giriyor, türkiye çocuk dergisi okuyoruz. ütü masamızdan, mutfak robotumuza, bisikletimizden, aspiratörümüze kadar her şeyin ''ihlas'' marka olduğu zamanlar. işte o vakitler hatırladığım kadarıyla önceleri 15 günde bir çıkarken, sonra aylık olan türkiye çocuk dergisi her ay bir hediye verirdi. o zamanlar cd olmadığı için, ya da yaygın olmadığı için, tgrt'nin evliyalar belgeselleri kaset olarak verilirdi. radyoda arkası yarın dinler gibi, koyardık müzik setine kasedi, aziz mahmut hüdai hazretleri'nin falan filmlerini dinlerdik(!) (bkz:film dinlemek) sonraları türkiye gazetesi'nin eski hızı kalmadı, ihlas finans battı,(u: peder akbank'la çalışırdı, darbe yemedik buradan) tgrt satıldı, annem ''bir daha bu heriflerden bir şey alma, bütün malları dandik!'' restini çekti babama. gazete, dergi, tava, tencere aboneliğimiz bitmiş oldu böylece. bir ara zaman okuduk, çok sürmedi. muhsin başkan'a diğerlerinden biraz fazla yer ayırıyorlar diye - o da işlerine geldiği şekilde - vakitçi sapıkları okumaya başladık. onlardan da çabuk hevesimizi aldık. vay anasını, bütün sahtekarları dolaşmışız lo! (u: bgv) ve bu günlere geldik. eyyorumlamam bu kadar. saçmaladıysam, silerim sonra. geç oldu.